“Avrupa’da bir heyula kol geziyor, komünizm heyulası.” diyerek söze başlıyordu Karl Marx ve Friedrich Engels, 21 Şubat 1848 tarihinde kaleme aldıkları Komünist Manifesto’da.

Ve şimdi diyorum ki; “Giresun’da bir heyula kol geziyor, etki ajanlığı heyulası.”

Ve daha ki; yalnızca bir elin parmakları sayısınca istisnanın dışında yozlaşan ve sözde gazetecilik kisvesi altında etki ajanlığına soyunan tetikçiler tarafından zaptedilmiş bir şehrin basını. 

Peki ne demek etki ajanlığı?

Kapalı kapılar ardında belirlenen hedefler doğrultusunda toplumu etkileyip manipüle etmek amacıyla özellikle sosyal medya ve basın yayın organlarının kullanılması suretiyle bir nevi taşeron faaliyet gösterilerek çeşitli ortamlarda temaslar kurulması, konuşmalar yapılması, beyanatlar verilmesi, yazılar yazılması faaliyetlerinin bütünüdür. Ve dolayısıyla belli menfaatler doğrultusunda tüm bu faaliyetler için memur olan kişilere de etki ajanı denmektedir. Perde ardında hedefledikleri amaçlar doğrultusunda bazı kişi yada kurumların karalanması ya da tam aksi bir saikle ön plana çıkarılması için kiralanan etki ajanları ile onları bu göreve sürenler arasında asla resmi bir ilişki göremezsiniz ancak bu etki ajanları ulu orta yerlerde, her zaman gözünüzün önündedir. Böyle olmaları ise icra ettikleri faaliyetler için olmazsa olmaz bir gerekliliktir.

Kimi zaman; olaylar, kurumlar veya kişiler için toplumda olumlu ya da eleştirel bir etki bırakmak amacıyla farkında olmadan ve menfaat ilişkisi içermeyen biçimde makul seviyede sergilenen etki ajanlığı faaliyetleri bazen de söz konusu menfaatin kıymetine göre son derece sistematik, şiddetli hatta kendini ele verir biçimde pervasız ve saldırganca icra edilebilmektedir. Tanıdık geliyor mu?

Siyaset ve futbol

Siyaset ve futbol her daim toplumda karşılık bulan, sıcak gelişmelere ve tartışmalara açık, halkın her kesiminin üzerine konuşabileceği gibi farklı kutuplara da ayrılmasına sebep olan bir alan sunmaktadır bizlere. Şehrimiz özelinde etki ajanlığı faaliyetlerine örnek teşkil eden iki başlık ortaya koyalım. Şu günlerde ilk sırayı hiç kuşkusuz yerel seçim öncesi halen genel seçimin bıraktığı tahribatı üzerinden atamamış ve “değişim” sözleriyle hareketli bir kurultay sürecine doğru ilerleyen Cumhuriyet Halk Partisi, diğeri ise tarihi başarı adı altında içi boşaltılıp 300 Milyon Lira’nın üzerinde bir borç yükü ve transfer yasaklarıyla adeta bir enkaza dönüştürülen şehrimizin kıymetlisi Giresunspor.

Evvela kısaca Giresunspor’a musallat olan etki ajanlığı faaliyetlerine birkaç kelâm ederek lafı fazla uzatmadan asıl meseleye geçelim. Neyse ki toplumun kâhir ekseriyeti Giresunspor’la ilgili gerçekler hakkında son derece bilinçli olduğundan bu alanda etki ajanlığı peşinde koşan tetikçileri gayet iyi tanıyor. Dolayısıyla bunların safsataları artık beş para etmiyor, her gün tekrarlanan boş cümleler kimsenin umrunda olmuyor. 

CHP'de gözler 7 Ekim Cumartesi gününde

Cumhuriyet Halk Partisi Giresun örgütü tüm ilçelerde kongrelerini tamamlayıp yeni ilçe yönetimlerini belirlerken artık gözler 7 Ekim Cumartesi günü gerçekleştirilecek olan il kongresine çevrilmiş durumda. Malum olduğu üzere seçilecek yeni il başkanı önümüzdeki yerel seçimlerde partisinin Giresun Belediyesi başkan adayının belirlenmesinde son derece kritik öneme sahip olacak. Şu ana kadar CHP Giresun İl Başkanlığı için adaylığı ciddiyetle konuşulan tek isim Dr. Gökhan Şenyürek oldu. Tüm ilçe örgütlerini tek tek ziyaret ederek adaylığını kamuoyundan önce partilileri ile paylaşıp desteklerini isteyen Şenyürek’in, 5 Ekim Perşembe günü adaylığı için resmi açıklama yapması bekleniyor. 

Diğer yandan son genel seçimlerde partisinden 2. sıra milletvekili adayı olan Reşat Nuri Özdemir ile yine son seçimlerde milletvekili aday adayı olan Basri Gürsoy isimleri dile getiriliyor. Önümüzdeki bir kaç gün içinde bu yada başka isimlerin aday olup olmayacaklarını hep birlikte öğrenmiş olacağız.

Bir değişim absürt komedisi ve kılıçlar çekiliyor!

CHP’de “değişim” sloganlarının pek revaçta olduğu bu günlerde, ne absürttür ki sesi en gür çıkanlar yıllardır parti içerisinde edindikleri pozisyonları terk etmeye yanaşmayanlar olurken, yeni bir yüz olarak il başkan adaylığı için sahneye çıkmaya hazırlanan Dr. Gökhan Şenyürek’in belediye başkan adayı ön seçimle belirlenmeli ilkesini savunması; CHP Giresun siyasetini yıllardır perde arkasından yönetenlere adeta bir meydan okuma, bir kılıç çekme niteliğinde oldu.

Buna karşın “il başkanını da, belediye başkanını da perde arkasında biz belirleriz” diyenlerin cevabı ise yazımızın ana unsuru olan etki ajanlığı müessesi üzerinden dezenformasyon ve safsatalarla oldu. 

Değişim mi yoksa eski tas eski hamam mı?

CHP Giresun İl Başkanı’nın belli olmasına sadece bir kaç gün kalmışken parti değişim için nasıl bir sınav verecek, belediye başkanlığı için ön seçim ilkesi delegelerde karşılık bulacak mı, ya da eski tas eski hamam misali mevcut düzen devam mı edecek ve nihayet etki ajanları çalışmalarından sonuç elde edebilecek mi bekleyip göreceğiz.

Bu vesile ile her gün maruz kaldığımız bazı sözde gazeteci özde Facebook yazarlarının ya da günlük bir gazetede gördüğünüz haber veya makaleleri okurken daha seçici olup, üzerinde tekrâren düşünmekte yarar olacaktır. Giresun daha iyisini hakediyor.