Bundan 35 yıl önce…

Yani 1989 tarihinde…

Dereli İlçesinde;

‘Kümbet Yayla Şenliklerini’ başlatıyoruz…

Amacımız ve niyetimiz;

Doğal güzelliklerimizi dış dünyaya tanıtmak…

İç ve dış turizme kapı aralamak..

Ve dolayısıyla yöremize ekonomik bir kazanım sağlamak…

Yıl; 1989

İlk ‘şenlik programını’ Kümbet Salon çayırından yapıyoruz..

Gösterilen yoğun ilgi üzerine;

İkinci yılda daha geniş bir alan olan ‘Aymaç Çayırına’ çıkıyoruz…

Şenlik komitemizin bütçesi çok sınırlı;

Yaptığımız çalışmaları gönüllülük esasına dayalı olarak yapıyoruz…

Ve işinde yetenekli arkadaşlarla ‘imece birlikteliği’ ile çalışıyoruz…

Yıl; 1990

Ekonomik durumumuz çok sınırlı olduğu için;

Daha çok amatörce düşünüp ve üstesinden geleceğimiz işlerin yanına yaklaşıyoruz..

Örneğin, sanat ve kültür konusunda;

İl merkezi ve ilçelerimizden –hatıra dayalı- Halk Oyunları Ekibi getiriyoruz…

Mahalli sanatçılarımıza eklenti olarak, diğer ilçelerin mahalli sanatçılarını davet ediyoruz..

Kısacası yapmak istediğimiz etkinliği;

İl merkezimiz başta olmak üzere, diğer ilçelerimizle birliktelik sağlamayı düşünüyoruz…

Örneğin yöre halkını da sportif etkinliklerin içine katmak için;

Yediden- yetmişe (karma) 1500 metre ‘Sağlık İçin Yayla Koşusu’ organize etmiştik..

Yöre insanının katıldığı ‘Kümbet Yayla Şenliği At Yarışı’ düzenlemiştik…

Diğer taraftan hem eğlenceye ve hem de yeteneğe yönelik;

Çobanlar arası ‘Koyun Kırpma’ yarışması…

Gençler arası iki takım halinde 5 metre yüksekliği olan ağacın tepesine (zamana karşı) tırmanıp-inme yarışması…

Koç vuruşturma ve Horoz dövüştürme müsabakası (bu yarışma hayvan severler tarafından eleştirildiği için daha sonraki yıllarda yapmadık.)

En iyi peynir, tereyağı ve en kaymaklı yoğurt yarışması düzenlemiştik…

(Kazananlara da gündelik yaşamlarında kullanacakları kap-kacak hediye etmiştik)

Bir diğer en önemli spor etkinliğimizde Yayla Çayır Güreşiydi…

Ve bu organizasyonun sorumluluğunu Giresun merkezden öğretmen arkadaşımız Mesut Özkaya üstlenmişti…

Koordine ve altyapı çalışmalarını da naçizane ben yapıyordum…

Ve ilk kez düzenlediğimiz bu ‘Yayla Çayır Güreşi’ yarışmasına;

Giresun, Ordu, Trabzon ve Samsun’dan 20 dolayında genç güreşçi katılmıştı…

Yapılan yarışma sonunda dereceye girenlere hediye olarak;

1.ye; bir koç, bir kupa ve birde ‘Teşekkür Belgesi’ vermiştik…

2.nin hediyesi; 8 kiloluk deri peyniri, Şilt ve Teşekkür Belgesiydi…

3’üncü gelen güreşçi; 5 kilo tereyağı, Şilt ve Teşekkür Belgesiyle onurlandırmıştık…

Dereceye giremeyen diğer katılımcı güreşçilere de –katıldığı için- Teşekkür Belgesi ve gücümüz ölçüsünde küçük hediyeler takdim etmiştik…

Şunu da unutmadan söylemeliyim;

Pazar günü ‘Aymaç Çayırında’ yaptığımız etkinlikleri, biz bir gün önceden Cumartesi akşamı Dereli lisesinin bahçesinde ‘Mahalli Sanatçılarımızın’ verdiği konserlerle başlatırdık…

Sahne ve alan aydınlatmasını da;

Değerli arkadaşımız Engin Türker’in kendi tarafından yaptırdığı ve bize hediye ettiği 8 büyük spot lambayla aydınlatırdık…

Özetleyecek olursak;

Yöremizin doğal güzelliklerini turizme kapı aralamak için 1989 yılında Kümbet Yayla Şenliklerini başlattık…

Aradan üç yıl geçti;

1991 yılında Kümbet, Kulakkaya ve Bektaş merkez yerleşkelerini ‘Dağ ve Yayla Turizmi’ kapsamı içerisine aldırmayı başardık…

Hatta ve hatta beşinci yılda;

Ülkenin en büyük sanayi patronu olan Sakıp Sabancı’yı bile Kümbet Yayla Şenliklerinde ağırladık…

Ağırlamakla kalmayıp, üstüne-üstlük birde ‘Yayla Ağası’ yaptık…

Yani kısaca demem o ki;

Biz yetkisizler, iyi niyetimizi sermaye yaparak, yöremizi turizm konusunda öne çıkarmaya çalıştık…

Ve aradan tam 35 yıl geçmesine rağmen, bir arpa boyu yol alamadık…

Kümbet, Kulakkaya ve Bektaş yaylasında iki-üç girişimcinin yaptığı tesislerle turizmcilik yaptığımızı sandık…

Özetin özeti;

15 Nisan ile 22 Nisan arası Turizm Haftası olarak kutlanıyor…

Bu konuda il merkezi başta olmak üzere, Dereli ilçesindeki yönetsel erklerde bu hafta içerisinde ve turizm konusunda demeç verecekler mi?

Vereceklerse, nasıl bir demeç verecekler?

İnanın bana, en çok bunu merak ediyorum…

Bir başka sohbette buluşmak üzere;

Her şey gönlünüzce olsun, kalın sağlıcakla…