CUMHURİYETE 'REKLAM ARASI' DİYENLER

ATATÜRK'ÜN ADINDAN SÖZ ETMEYENLER

Cumhuriyeti sevmeyenler;

Varsın, sevmezlerse sevmesinler...

Atatürk'ten söz etmeyenler;

Varsın, etmiyorlarsa etmesinler...

100. Yılı kutlamak istemiyorlarmış;

Varsın, istemiyorlarsa istemesinler...

Cumhuriyet severlerin tek bir ricası var;

Kutlama yaparken kendilerini rahatsız etmesinler...

Atatürk ismini ağızlarına almazlarsa almasınlar;

Sevenlerini ve saygı duyanlarını rahat bıraksınlar yeter..

Neymiş efendim;

Cumhuriyet bir reklam arasıymış..

Ve bu reklamda ömrünü tamamlamış...

Neymiş efendim;

Cumhuriyetin 80 yılda yapamadığını bu iktidar yapmış...

Ve yapılanların hepsini de 20 yılın içerisine sığdırmış...Vs...Vs...

Sözü uzatmayalım;

Bugün günlerden 28 Ekim...

Bundan 100 yıl öncenin tarihiyle;

Yarın 'Cumhuriyet' ilan edilecek...

Ve egemenlik kayıtsız şartsız millete devredilerek;

Sultanlık, Şahlık, Padişahlık saltanatına son verilecek...

Ve bu yeni yolculuktan birçok kesim rahatsız olsa da;

Karanlık tünellerdeki yolculuklar terk edilerek, çağın yolculuğunu yapan ülkeler takip edilecek...

Örneğin ilan edilen Cumhuriyet;

Fikri hür, vicdanı hür, İrfanı hür, nesiller yetiştirecek...

İnançlar ve düşünceler özgürleşecek..

Bir zamanlar ahırlardaki ineklerin bile sayımı yapılırken;

Kadınlar insan yerine koyulmayıp, ikinci plana atılırken...

Haremlik-Selamlık uygulamasına son veren Cumhuriyet;

Kadınları erkeklerle eşitleyip, medeni haklarını iade edecek...

Hatta bu kadarla da yetinmeyip 'seçme-seçilme' hakkı verecek..

Ve ardından daha başka yenilikler de gelecek...

Şimdi burada bir ara soruyla 'araya' girecek olursak;

Cumhuriyetin kadınlara sağladığı bu haklardan en çok kadınların memnun olması gerekmez mi?

Mantıklı yanıt; "Elbette ki kadınların memnun olması gerekir..."

Gerekir gerekmesine de...

Ancak ne düşündürücüdür ki;

"Cumhuriyet bir ara reklamdır" diyen ve üstelikte parlamentoda milletvekili olarak görev yapan bir kadın üye söylüyor bu sözleri...

Ne şaşırtıcı, ne paradoks değil mi?

Her neyse geçelim...

Bugün 28 Ekim...

Cumhuriyetin 100. Yılını kutlayacağımız 29 Ekim tarihine şunun şurasında bir şey kalmadı...

'Cumhuriyetin 100, Yılı Kutlaması' diyoruz demesine de;

Bu coşkulu kutlamalara öncülük edecek iktidar erkleri uzun süredir bu tür etkinliklere tedirgin yaklaşıyor...

Hatta ucuz bahaneler ve gerekçeler uydurarak hiç yaklaşmıyor...

Ancak ne var ki;

Anadolu insanı üzerine serilmiş ölü toprağını silkeleyip atıyor..

Yani, narkozlu uykusundan yavaş yavaş da olsa uyanıyor...

Ve yurdun dört-bir köşesinde yüreğini ortaya koyarak "100. Yılı Kutlamayı' çoktan başlattı ve de 'kutlamalar' şu andan itibaren en coşkulu bir şekilde devam edip gidiyor...

Son sözler;

Varsın -doğaçlama yapılan- Cumhuriyetin 100. Yıl Etkinliklerine ve coşkusuna katılmayan katılmasın...

Varsın, Atatürk'ün ismini ağzına almayanlar almasın...

Bu toplum;

Yeri geldi mi, kendine emanet edilen değerlerin korumasını da bilir...

Yeri geldi mi, savunmasını da becerir...

'Cumhuriyetin 100. Yaş Günü' kutlu olsun dileğimle...

Ve en güzel temennilerimle; şimdilik kalın sağlıcakla...