Merhaba sevgili dostlar,

Merhaba değerli canlar,

Bugünkü arşiv sohbetimizde;

Bundan 60 yıl önce Dereli ilçesinde görev yapan idealist bir kaymakamın yaptığı çalışmalardan söz edeceğim...

Ve izninizle konuya da şöyle gireceğim;

Tarihsel arşivlere baktığımızda Çepni Boylarının bu bölgelere yerleşmesi konusunda çok önemli stratejik bir konuma sahip olduğunu görüyoruz...

Şöyle ki;

Tarihi vesikalara baktığımızda...

Tahrir defterlerini araştırdığımız da karşımıza 1515'te 'Vilayet-i Çepni' merkezinin 'Kürtün-Eynesil-Dereli- Giresun merkez ve yöresinin olduğunu görüyoruz...

Bu arşiv bilgisini konumuza bağlayacak olursak;

Dereli yerleşkesi ve coğrafyasına yerleşme öyküsü çok eskilere, yüzyıllara dayansa da 'hizmet alma' konusu çok yakın zamanlara dayanır...

(Bu tarihi ön bilgiden sonra şimdi sohbetimize girebiliriz)

Yıl; 1958

Dereli Nahiyesi ilçe statüsüne kavuşuyor...

Yıl; 1960

27 Mayıs inkılabı oluyor...

Ve kısa bir süre ilçeyi kaymakam olarak yüzbaşı Hulusi Sayın yönetiyor..

1961-63 arası mülkiye mezunu İsmet Hilmi Balcı görevi devir alıyor...

Yıl; 1964

İlçeye Osman Turan Erçin isimli bir kaymakam geliyor...

Ve göreve başlar-başlamaz kolları sıvıyor..

Çevreyi ve insanlarının karakteristik özelliklerini öğrenmesi için zaman ayırmasına gerek yok...

Çünkü kendisi de 'vilayet-i Çepni' coğrafyasının atmosferinde doğup-büyüdüğü için bölge insanının karakterini çok iyi biliyor...

Eh, çok iyi bildiği içindir ki;

Dereli ilçesinde göreve başlar-başlamaz ilçe merkezi başta olmak üzere, bütün köylerin eksikliklerini ve önceliklerini tespit ediyor...

Eksik edilen tespitlerin başında köylede 'yol' olmadığını görüyor...

Ve hiç zaman geçirmeden köylere yol yapılmasını ön plana alıyor...

Yol yapımına öncelik veriyor vermesine de;

Ne kaymakamlığın bir iş makinası var, ne de belediyenin...

İlçe de yol-iz yapacak 'Köy Hizmetleri Birimi' yok...

İş makinelerinden yararlanılacak 'Karayolları Şefliği' yok...

Kaymakamlık yevmiye ile işçi çalıştırmaya kalksa, işçi parası verecek öyle bir ödenek yok...

Yok-oğlu yok...

Peki, doğru-dürüst hiçbir şey yoksa yol-iz nasıl yapılacak?

Yöre insanına hangi koşullar da hizmet sunulacak?

Bu soruların yanıtını bulmak bizim için çok zor olsa da;

Topluma hizmet felsefesiyle eğitilmiş, hizmet aşkıyla idealize edilmişler için bu işin çokta zor olmadığı görünüyor...

Bildiğim kadarıyla söyleyecek olursam;

Tepeden-tırnağa meslek aşkı ve idealist felsefeyle donanmış bu tür yöneticiler 'imece' çalışmasını önemsiyorlar...

Ve tatlı dil kullanarak 'gönüllü çalışmayı' devreye sokuyorlar...

Yapılan köy yolu çalışmalarında hiç mi pürüz çıkmıyor?

Çıkmaz olur mu;

Çoğu köylüler, ya yol kendi bahçesinden geçtiği için karşı çıkıyor...

Ya, komşusuna gıcık kaptığı için, veya da kendisine yalvartmak için sorun çıkarıyor...

Ya da yolun yararlı olacağına inanmadığı için karşı koyuyor...

Her neyse...

Peki, ilçede iş makinesi yok...

Yol açacak doğru-dürüst dozer yok...

Yapılan köy yolları nasıl yapıldı?

Sözü fazla uzatmadan hemen söyleyelim;

Kazma-kürek ve kol gücüyle...

Birde sert kayaları patlatmak için birkaç dinamitle..

Tekrar konumuzun ana temasına geri dönecek olursak;

Arşiv sohbetini yaptığımız idealist kaymakam Osman Turan Erçin, 1964 yılında göreve başlığı yılın baharında ilçede büyük bir sel felaketi oldu...

Ve kaymakam Osman Turan Erçin, dönemin belediye başkanı Muzaffer Ocak'la hızlı bir şekilde işbirliğine gittiler...

İlçe merkez yerleşkenin dere kenarına uzun bir istinat duvarı ve yüksek bir set çektirdiler...

İlçe kaymakamı Osman Turan Erçin;

Bir yandan dere kenarına istinat duvarı çektiriyor...

Bir yanda da ilçenin diğer eksikliklerin tespit edip, bir an önce o eksiklikleri gidermeye çalışıyor...

Örneğin;

Selin aldığı betonarme köprünün yanına yeni bir köprünün yapılması için gecesini-gündüzüne katıyor...

Köprü inşaatı sürerken ilçenin en büyük eksiklerinden bir ortaokulun bir an önce açılması için çaba sarf ediyor...

Göreve geldiği bir yıl sonrası ilçe Ortaokula kavuşuyor...

Ve geçici olarak eski nahiye binasında eğitim-öğretim yola giriyor...

Aradan çok zaman geçmiyor;

Sütlüce mahallesi dere kenarındaki düzlüğe (daha sonra lise de olacak olan) Ortaokul ve Lise binasını yaptırıyor...

(selin yıkmadığı, iktidar erklerinin yıktığı okuldan söz ediyorum)

İdealist kaymakam başka neler yapıyor?

İlçenin en büyük eksiklerinden birisi olan Sağlık Ocağı binasının yapılması için önce ilçe bürokratları işbirliğiyle Sütlüce Mahallesi tarafına Sağlık Ocağı binasını yaptırıyor...

Yaptığı köy yollarından da birkaç örnek verecek olursak;

Bahçeli köyüne Yıldız kavşağından gidecek yolu yaptırıyor...

Kuzca ve Hisar Köyü yolunu...

Akkaya köyü ve Dereli Köyü yolunu..

Vadiyi Çal köyüne bağlayacak olan;

Yeşilkaya, Heydere ve Yıldız köy yollarını kazma-kürekle açtırıyor...

Bütün bu yol ve yorgunluklar yetmezmiş gibi mesaisinden boş zaman artırıyor;

İlçe gençlerine spor yaptırmak için forma rengi siyah-beyaz olan Beyaz Şimşekler futbol kulübünü kuruyor...

Diğer taraftan yaz mevsimi geldi mi;

Masa tenisini sevdirmek için ilçe parkına bir Pingpong masası yaptırıp masa tenisi sporu yaptırıyor...

Ve bir eklenti daha;

Dereli ilçesinde kamu görevlilerinin mesai dışında bir arada olması için 'Şehir Kulübünü' de kaymakam Osman Turan Erçin kurduruyor.

Geçelim...

Ve şöyle özetleyelim;

Arşiv sohbetini yaptığımız kaymakam Osman Turan Erçin...

1928 Beşikdüzü-Zemberek köyünde doğuyor...

Trabzon lisesini bitiriyor...

Liseyi 1950 yılında bitirdikten sonra;

Aynı yıl kendi köyü Zemberek köyünde öğretmen vekilliği yapıyor...

1951 yılında Kavaklı köyünde başöğretmenlik yapıyor...

Ve daha sonra 'kaymakam' olmak için Siyasal Bilgiler Fakültesinin sınavlarını kazanıyor ve 1957 yılında mezun olarak kaymakamlık yolculuğuna başlıyor...

Demek ki bu tükenmez enerji nereden geliyormuş?

Meğer işin içinde öğretmenlik mesleği de varmış..

Meğer bu idealizmin çoğunu da doğduğu yerde var-olan Köy Enstitüsü toprağından ve hasat harmanından almış...

Gelecek cumartesi bir başka arşiv sohbetinde buluşmak üzere;

Sağlık ve esenlik içinde kalasınız...

Görsel bilgi notu;

Birinci fotoğraf, Heydere, Yeşilkaya ve Yıldız yolu açılırken...

İkinci fotoğraf, Akkaya köyü yolu yapılırken...

424775814 3162606073873047 7387574070970435293 N