BAY-Z OYUNUNU İZLEMEYE GELENLER

BİLET BULAMAYINCA GERİ DÖNDÜLER

Ve geriye dönerken de;

Oyunu izleme fırsatı bulamadıkları içinde çok üzgündüler...

Belki biraz abartılı olacak ama;

Salonda bulunan seyircinin yarısı kadar tiyatro-sever bilet bulamadığı için gerisin-geriye döndüler...

Bu da alenen ve apaçık gösteriyor ki;

Bulancak Sanat Tiyatrosunun oyun sahnelediği salon seyirci kapasitesine artık yetmiyor...

Bir an önce (en az) 500 kişilik bir salona gereksinim duyuluyor...

İzlenmek istenen oyuna geri dönecek olursak;

BAY-Z isimli tiyatro oyunu neyi anlatmak istiyor?

Söz konusu oyunun adı neden 'BAY-Z' olarak gizil bırakılıyor ve şifreli bir şekilde saklanıyor?

Daha önemlisi;

Bu üzerinde uzun-uzun düşünülesi oyunu hangi tiyatro gurubu sahneliyor?

Anlatılmak istenen konuyu sahne üstünde kimler yorumluyor?

Sahne üstündeki yorumculara arka planda kimler destek veriyor?

İsterseniz önce bu oyunun 'Afiş Kimliğine' bir göz-atalım;

Oyunu sahneleyen; SAMSUN KARMA SAHNE

Oyunun yazarı; Bülent ÜSTA

Yöneten; Emrah GÜVEN

Teknik Metin; Taha KAYA

Sahne üstü yorumcuları;

Canan DEMİRCİ

Eray ÖZDAL

Osman DOĞAN

Özgür BAYAZITOĞLU (Fevzi Bayazıtoğlu'nun oğlu)

BAY-Z oyunu neyi mi anlatıyor?

Adamın ismi alenen söylenmiyor da, neden şifreli bir şekilde BAY-Z olarak saklanmak isteniyor?

Bu soruların yanıtını bekletmeden hemen verelim;

Kapitalist soygun düzeninin yarattığı 'para babaları' ve 'dolar kompradorlarının' kamuoyu tarafından bir bilenen yüzü vardır...

Birde kirli, karanlık ve karmaşık işlerde görünmeyen ve herkes tarafından bilinmeyen bir yüzü vardır...

Ve bu ikinci yüzü genellikle deşifre edilmez saklanır...

İşte BAY-Z'de;

Bunlardan biridir...

Para kazanma konusunda hırslı olduğu kadar 'kaybetmeyi' asla kabul etmeyen ve kasasında açık görürse, yanında çalıştırdığı ve sorumluluk taşıyan personellerini 'ölümle' tehdit edecek kadar gözü dönmüş bir para delisidir...

Kısacası;

Şirketin kasasından 360 bin dolar gibi bir para kaybolur...

Birileri tarafından çalındı mı?

Yoksa, sorumlu personeller tarafından araklandı mı?

Bu kayıp paranın ortaya çıkarılması için;

Dört denetçi personel bir odada bir araya gelir...

Ve herkes birbirinden kuşkulanır bir şekilde -tuzak sorularla- sıkı bir hesaplaşma başlar...

Hatta bu dört kişi kendi aralarındaki suçluyu bulmak için 'oylama' bile yapar...

Ve 'oylama' sonunda 3 kişi el kaldırarak 'güvenlik denetçisini' suçlu ilan eder...

Ve sahnenin arkasından gelen ve 'ortamı sislendiren bulutla' oyun biter...

Özetlersek...

Sohbetimizin hem 'üst başlığında' kullandığım ve giriş bölümünde yaptığım bir saptamayı tekrarlayarak özetlemek istiyorum;

Bulancak Sanat Tiyatrosuna artık bu salon yetmiyor...

Ve bu yetmezlik;

Tiyatronun kapısında kadar gelip 'bilet bulamayıp' üzgün üzgün geri dönmelerinden de belli oluyor...

Kısacası;

Velhasıl kerim...

Uzun sözün özü;

Bu cumartesi akşamı Erzurum'dan gelen Medya Sanat Evinin 'BİR MASAL YA DA GERÇEK' isimli oyunuyla 22. Mürsel Gülmez Sanat Etkinlikleri ile bitirilecek...

Ve yine çok iyi biliyorum ki;

Birçok tiyatro sever bilet bulamayıp geri dönecek...

Son söz;

Umarım gelecek yıl yapılacak olan 23. Mürsel Gülmez Tiyatro Etkinliklerine kadar bu salon yetmezliği konusunda bir çözüm bulunur...

Hoş kalın...

Hoşça kalalım...

Sağlık ve esenlik içinde olalım...

Ve bununla birlikte;

Gündelik yaşamımızda sanatsız kalmayalım...

Sanatla yaşayıp, sanatla nefes alalım...