YAŞLI BİR PALYAÇO ARANIYOR

VE BİR TÜRLÜ BULUNAMIYOR

Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

Bulancak ilçemizde düzenlenen;

22. Mürsel Gülmez Tiyatro Etkinliklerinde izlediğimiz 4. oyun Trabzon Devlet Tiyatrosunun sahnelediği 'Bir Palyaço Aranıyor' oyunuydu...

İzleyenler nasıl değerlendirmiştir onu bilemem ama...

Bana soracak olursanız, yanıtım şöyle olur;

"Absürt tadında ve kıvamında oynanan mükemmel bir oyundu"

İzniniz olursa;

Bu oyunun değerlendirmesine geçmeden önce bu söz konusu oyunun 'Afiş Kimliğini' sizlerle paylaşayım...

Oyunun adı; Yaşlı Bir Palyaço Aranıyor

Sahneleyen; Trabzon Devlet Tiyatrosu

Yazan; Matei VİSNİEC

Çeviren; Ahmet Güngören

Yöneten; Murat ÇİDAMLI

Bulancak Sanat Tiyatrosu salonunda sahne alan sanatçılar;

Nicollo; Muhammet AYMAZ

Filippo; Ercan KILIÇARSLAN

Pepino; M. Ceyhun GEN

Sahne yorumuna destek veren arka-plan emekçileri;

Dekor Tasarım; Emre SATI

Işık Tasarımı; Nihat BAHAR

Müzik; Salih Kerem MEMİŞOĞLU

Koreografi; İçim AĞLAMAZ

Sahne Amiri; Zafer KARAOĞLU

Kondüvit; Emin Serdar KURUTÇU

Bu 'afiş kimliğini' verdikten sonra, şimdide çok kısa olmak koşuluyla oyunun kısa bir değerlendirmesine gelecek olursak;

Bir Sirkte 'Palyaçoluk' yapmak için ilan veriliyor...

İşe alınacak 'palyaçoda' aranan şartlarsa;

Çok deneyimli ve birikimli olması isteniyor...

Ünlü ve herkes tarafından çok tanınmış olma şartı getiriliyor...

Uzatmayalım;

'Yaşlı Bir Palyaço Aranıyor' ilanını gören ve daha önceden birbirine tanıyan 'palyaçolar' işe girilecek bir salonda -aralıklı girişlerle- ellerinde büyük bavullarla bir araya geliyorlar...

Önce birbirlerini tanımamakta yapay davranışlar içinde olsalar da;

Rekabete dayalı sohbetler ilerledikçe birbirlerini daha önceden çok iyi tanıdıklarının ipucunu veriyorlar...

Önce 'Nicollu' ve 'Pilippo' ile başlayan rekabete dayalı sürtüşme;

'Pepino'nun da salona gelmesiyle birlikte 'absürt tartışmalar ve kişisel övgüler' üç 'Palyaço' arasında sürüp gidiyor...

Hem de öylesine güzel sürüp gidiyor ki;

Işık kompozisyonun eşlik ettiği müzikal anlatım...

Efekt (dış seslerle) birlikte yapılan ve abartısı tadında bırakılan absürt yorumlar...

Ve yer-yer şiir tadında öne çıkarılarak yorumlanan tiratlar...

Kısacası;

Arka planda olan ses, ışık ve efekt emekçileri sahne üstünde yorum yapan oyuncularla öylesine uyumlu ve öylesine senkronize olmuş bir bütünlük içinde işbirliğine gidiyorlar ki, takdir etmemek mümkün değil...

Her neyse...

Sanat konulu sohbetimizi özetleyerek şu şekilde sonlandırmak istiyorum...

Trabzon Devlet Tiyatrosu 1987 yılında kurulduğunda o günün siyasal erkleri ve yetkilileri demiştiler ki;

"Trabzon'a kurulan Devlet Tiyatrosu sadece Trabzon iline hizmet vermeyecek, tüm bölgeye hizmet edecek" demişlerdi...

Ne yalan söyleyeyim;

Bu söylemi duyunca, biz sanat-severlerde bayağı sevinmiştik...

Yani demiştik ki;

"Trabzon'da kurulan Devlet Tiyatrosu, bölgemizin tamamına hizmet edecekse, ha Artvin'de kurulmuş, ha Giresun'da veya Trabzon'da kurulmuş ne fark eder" diye değerlendirmiştik...

Eeee?

E'si şu;

Bölgemizde bulunan tek Devlet Tiyatrosu, sadece 'festivallerden' festivale değil, yılın diğer aylarında da oyunlarını izlemek isteriz...

Ben böyle dedim diye, şimdi sizlerde haklı olarak diyeceksiniz ki;

"Yahu kardeşim, tiyatro festivali başlayalı aha bir hafta geçti...

Bu bir haftanın içerisinde sen tiyatro salonunda herhangi bir yönetici ve -koltuk işgali yapan- bir bürokrat gördün mü?

Örneğin;

İl merkezi, Bulancak ilçe merkezine çok yakın olmasına rağmen...

Piraziz ilçesi, Bulancak ilçesinin taaa burnunun dibinde olmasına rağmen...

Siz hiç bir akşam;

Salonda bir kaymakamı veya belediye başkanını gördünüz mü?

İl ve ilçe Milli Eğitim Müdürleriyle oyun öncesi antrede tanışıp ve hiç sohbet ettiniz mi?

Kısacası, sanatın ve kültürün bileşenlerinden olan;

Kültür Müdürlerini, Halk Evi yöneticilerini, Sanat ve Kültür Derneği temsilcilerini tiyatro salonunda (gelenleri tenzih ederim) 'başkan' ve 'müdür' kimliklilere hiç rastladığınız veya gördüğünüz oldu mu?

Şahsen benim olmadı...

Özetlersek;

Tiyatro Salonlarını her akşam tıklım-tıklım dolduranlar ne yazık ki rütbesi olmayanlar...

Yani, senin gibi, benim gibi sıradan insanlar...

Son söz;

İyi ki varsın Trabzon Devlet Tiyatrosu...

İyi ki tiyatro festivalimize katılarak bizleri onurlandırdınız...

Ve bu gelişi 'gelişten' saymayız;

Sahnelediğiniz her oyunla birlikte sizleri tekrar bekleriz...

Bu akşamda;

Samsun'dan gelen 'Karma Sahne' oyuncularının 'BAY-Z' oyununu izleyeceğiz...

Yarın tekrar görüşmek üzere;

Şimdilik hoş ve esenlik içinde kalınız...