Hatta bu kadarla da yetinmiyor;

Kendi vatandaşına göstermediğin ilgiyi onlara gösteriyorsun…

Hastanelerde öncelik tanıyorsun…

Göçmen, sığınmacı ayrımı yapmıyor;

Gariban diye kendi çocuklarınla birlikte eğitim veriyorsun…

Hatta konuyu daha da duygusallaştırarak;

Kendi çocuklarını sınava sokup, onları sınavsız üniversiteye alıyorsun…

Yani;

Atın arpasını bol verip kişnetiyorsun…

Ondan sonra da ya zapt-edemiyor;

Ya da yanına yaklaşınca kuvvetli bir çifte yiyorsun…

Kimlerden mi söz etmek istiyorum?

Vallahi nasıl söylesem bilmem ki…

Ülkemize sığınan savaş kaçkınları desem;

“Seni gibi ırkçı Seni” diye suçlayanlar çıkacak…

“Ayrımcılık yapıyorsun” diye suçlayanlar olacak…

Bu nedenledir ki;

Konuya nasıl giriş yapacağımı da bilemiyorum..

Daha doğrusu eveleyip, geveleyip duruyorum…

Ama kim ne derse desin…

Kim nasıl düşünürse düşünsün…

Duymayanlar için bu olayı anlatmak istiyorum…

Olay;

İstanbul- Eyüpsultan'da meydana geliyor…

Geçtiğimiz yılın Aralık ayında yaşanıyor…

Ve sonu kötü biten olay şöyle başlıyor;

Irak göçmeni 17 yaşındaki Y.K. isimli bir öğrenci disiplinsizlik yapıyor…

Okulda müdürlük yapan İbrahim OKTUGAN öğrenciyi okuldan atıyor…

Öğrenciye verilen cezayı bildirmek için;

Okul müdürü öğrencinin annesini okula davet ediyor…

Anne, oğluyla birlikte müdür beyin odasına geliyor…

Ve müdür cezalandırma nedenini anneye anlatırken;

Öğrenci, annesiyle ara-sıra müdürün anlamayacağı tarzda Arapça konuşuyor…

Müdür de konuşulanları anlamadığı için;

“Türkiye Cumhuriyetindeyiz…

Türkçe konuşmak zorundasınız…

Senin konuştuğun dili ben anlamıyorum…

Annene ne diyorsun” diye soruyor…

Öğrenci müdürün uyarısını dikkate almayıp, hala Arapça konuşmaya devam edince de anne ve oğlunu odasından dışarı çıkarıyor….

Bu dışarı atılmayı onur meselesi yapan Irak kökenli öğrenci;

Gaziosmanpaşa’da Mehmet K. İsimli şahıstan 10 bin liraya bir tabanca satın alıyor…

Ve 07.05.2024 (Salı) günü elini kolunu sallayarak okulun kapısından içeri giriyor…

Okul müdürünün karşısına geçiyor;

Tabancasında bulunan 5 mermiyi kendisini cezalandıran müdürün üzerine sıkıyor…

Ve ağır yaralanan okul müdürü İbrahim OKTUGAN daha sonra ölüyor…

Cenazesi kaldırılırken de Müftü Eren şöyle bir konuşma yapıyor;

“Bu menfur durumu tekraren, birilerine ‘göçmen’ suretiyle ifade edip, başka birilerini mağdur ve mazlum duruma düşürmek de hiçbir zaman insanı ve İslami değildir…

Bundan nemalanmaya çalışan ve bu bağlamda ülkemizi de karıştırmaya çalışan hiç kimseye fırsat vermemek, mümin ve muvahhit olarak şiarımızdır.” Diye bir konuşma yapıyor…

(Bu konuşma başına bir iş açar mı orasını bilemeyiz.)

Özetleyecek olursak;

Şimdi bu yaşanan acı olaya ‘münferittir’ diye geçiştirecektir…

Kimileri ise “böyle davrananlar şerefsizdir, ahde-vefayı bilmeyen bir ittir” diyecektir…

Kimileri de “bu olayları sadece göçmenler mi yapıyor, yerli öğrencilerde yapıyor” diye fetva verecektir vesaire, vesaire…

Ancak bu olayı protesto etmek ve kınamak için;

Öğretmen sendikalarından EĞİTİM-SEN ve EĞİTİM-İŞ Cuma günü, yani 10 Mayıs tarihinde bir gün ‘İş Bırakma’ eylemi yapıyor…

Yine bir başka öğretmen sendikası olduğu söylenen EĞİTİM-BİR-SEN Sendikasıysa;

Olayı kınamadığı gibi (her kimin gönlünü yapmak istiyorsa) öldürülen müdür İbrahim OKTUGAN’a rahmet ve müdürüne kurşun yağdıran öğrenciyi de şöyle değerlendiriyor;

“Okuldan uzaklaştırılan öğrenci öfkelendiği için ağır yaralamak istemiştir.” Diyor…

(sözüm ona bu da öğretmen sendikası)

Geçelim…

Son sözler;

Ülkemizde 15 bin dolayında göçmen ve sığınmacı olduğu söyleniyor…

Ve adına ne derseniz deyin, bu ‘sığınmacılar’ kendi anavatanlarına ne zaman dönecekler?

Daha doğrusu dönecekler mi, dönmeyecekler mi?

Bunu şimdilik kimseler bilmiyor…

Bunu bilse bilse, bizi yönetenlerle ve birde Allah biliyor…

Bu konuda siz ne düşünürsünüz onu da bilemem…

Onun için ben aradan çekiliyorum;

Ve şimdi sözü sizlere bırakıyorum…