Sel felaketinden sonra;

Dereli merkez yerleşkesi baştan-aşağı yıkıldı…

Gecikmeli de olsa, sil baştan yeniden yapıldı…

Ancak ne var ki;

Küçücük bir ilçe stadına nedense bu zamana kadar el-atılmıyor…

Atılmadığı gibi;

Üzerine asfalt döküldüğü ve kamyon garajı yapıldığı görülüyor…

Yazık…

Hem de çok yazık…

Üstümüze vazife olmasa da sormak istiyorum;

İlçe statlarının yapımı ve onarımıyla kimler ilgileniyor?

Belediye mi?

Siyasetçiler mi?

İlçe Spor ve Gençlik Merkezi Temsilciliği mi?

İl Beden Terbiyesi Müdürlüğü mü?

Yoksa Spor Bakanlığına bağlı Genel Müdürlükler mi?

Bilen birisi söylese de öğrensek…

Spor ve stadyum işleriyle her kim ilgileniyorsa…

Yani, hangi kurumun kapsam alanına giriyorsa…

Üstüme vazife olmasa da ulu-orta şöyle seslenmek istiyorum;

Beyler ve zat-ı muhteremler!...

Mahalli yöneticiler ve merkezi yönetimi temsil eden erkler!

Bilenler bilir;

Ve Dereli ilçe stadyumunun yola çıkış öyküsünü birde ben bilirim…

Tevazuu bir tarafa bırakıp, daha açık bir ifadeyle söyleyeyim;

Sözünü ettiğimiz stadın başlangıcına vesile olan şahıs benim…

Derelispor’un eski futbolcuları bilmesine biliyor da…

Bilmeyenler için söyleyecek olursam;

1980 öncesi Derelispor’u antre eden antrenör bendim…

Antrenmanlarımızı;

Kondisyon çalışmalarını yollarda yapıyor…

Çift-kale maçlarımızı da lisenin bahçesinde oynuyorduk…

Sözünü ettiğimiz stat o zaman dere kenarında bir çaylıktı;

Ağırlık çalışmaları için (çay taşlarını) kaldırıp derenin kenarına atarak…

Ve kaldıramadığımız yerli ve büyük taşları da rakip oyuncu sayarak;

Ofsayt uygulama çalışmalarımızı bu ‘çaylık’ denilen arazide yapıyorduk…

Sözü uzatmayalım;

Yıl; 1980’li yıllardı…

Yani Askeri darbe daha yeni yapılmıştı…

Ve ilçeye Mustafa HOROŞ (Daha sonra soyadını AKDENİZ yaptırdı) yeni bir kaymakam atanmıştı…

Bir gün bu ‘Çaylık ve taşlık arazide’ bizi antrenman yaparken gören kaymakam bize;

“Siz burada ne yapıyorsunuz?” diye sordu…

Bizde “Antrenman” yaptığımızı söyleyince…

Hemen ayaküstü orada şu kararı verdi;

“Bu taşların ve kayaların içinde antrenman mı olurmuş…

Ben hemen bir Greyder gönderip burayı temizleteyim, daha rahat çalışırsınız” dedi…

İlçe kaymakamı greyderle taşları söktürüp alanı temizletti…

Ve ardından da işi resmiyete dönüştürüp, stadyum yapma işine girişti…

Sonra da araya o dönemlerde müsteşar olan Ergun Özdemir devreye girdi;

Stadyumun yanına birde ‘Kapalı Spor Salonu’ projesi ekleyiverdi…

Yani özetleyerek anlatmak istediğim gibi;

Dereli İlçe Stadyumunun yola çıkış öyküsüne benim dahlim anlattığım gibi oldu…

Stadyumun yapılmasına ve yola çıkış öyküsüne azda olsa dahlim olduğu için;

“Dört yıl önce hasar gören stadyumu neden bir türlü onarmıyorsunuz?

Yenisi yapacaksanız, neden geciktiriyorsunuz?

Yapılacaksa, ne zaman yapmayı düşünüyorsunuz?

Ve sorulması gereken en önemli soruda şu;

Sahanın üzerine asfalt döküp ‘Kamyon Garajı’ yapmayı düşünüyorsunuz da, neden (geçici de olsa) üzerine toprak döküp A-Takımın ve alttan yetişen küçük ‘yıldız futbolcuların’ uygulamalı antrenman sahası olarak düşünmüyorsunuz?

Üstüme vazife olmasa da;

Sanırım Derelispor’un hem kurucu bir üyesi olarak…

Ve hem de eski bir antrenörü olarak bu soruları sormaya hakkım vardır diye düşünüyorum…

Sözü daha fazla uzatmadan da şunları söylemek istiyorum;

Geçmişte zor koşullar altında ortaya çıkarılan Dereli İlçe Stadyumuyla hangi kurum ve birim ilgileniyorsa bir an önce ilgilensin de, ilçe stadyumunu kullanılabilir hale getirsin lütfen…

Üstelik istenilse bir an önce eskisinden daha güzel bir stadyum yapılabilir…

Yapılabilir diyorum ve eklenti soru olarak da soruyorum;

Dereli ilçesi patentli milletvekili seçilenler, benim bu bahsettiğim stadyumun halini hiç görmüyor mu?

Benim bildiğim geçmişte amatör olarak futbol oynayanlarda var…

Bu milletvekilleri de ilçe stadyumunun bir an önce yapılmasını düşünmüyor mu?

Her neyse…

Umarım bu uyarı ve öreni yazısından sonra düşünürler…

Şimdilik kalın sağlıcakla…