Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

Sizlerin de çok iyi bildiği gibi;

8 Mart tarihi kadınlara ait özel bir gün...

Ancak ne var ki bu özel gün iki şekilde kutlanıyor...

Şöyle ki;

Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlayanlar var...

Birde emeği hesaba katmadan 'Dünya Kadınlar Günü' adı altında hediye alıp-verme şeklinde önemseyenler var...

Birde üçüncü bir kesim var ki;

Bırakın '8 Martın' kendilerine ait özel bir gün olduğunu...

Yüzyılı aşkındır 'Kadın emeğinin' savunulduğunu...

Doğduğu günün tarihini doğru-dürüst bilmiyor...

Biri doğduğu günü sorsa; "hasat zamanı doğmuşum" diyor...

Neymiş efendim;

1857 yılında ABD'nin New York kentinde 40 bin tekstil işçisi ücretlerinin ve mesai saatlerinin düzeltilmesi için greve gitmiş...

Polisler greve giden işçilerin üzerine kapıları kilitlemiş...

Fabrika ateşe verilmiş...

Çıkan yangında 120 kadın işçi can vermiş...

Emeğin tanımını bilmeyen, yapamayan kadınların;

'8 Mart' tarihiyle uzaktan-yakından hiçbir ilişkisi yoktur...

Peki 'emekçi kadın' kimdir?

Kimlere emekçi kadın denmelidir?

Değerlendirmesi gerekirse;

8 Mart tarihini en çok hangi kadınlar önemsemelidir?

İşte açığa çıkması gereken yanıtlar bu soruların içindedir...

Emeğin çeşidi çoktur..

Ancak 'emeği' iki ana başlık altında incelenmesi gerekir...

Birincisi; Kol emekçileri...

İkincisi; Beyin emekçileri...

Her ikisi de birbirinin bileşeni ve olmazsa olmazıdır...

Birbirinden farklı ve bin-bir çeşit 'emekçi kadın' olduğu için hepsini bu sayfaya sığdırmamız mümkün olmadığından aklımıza gelen 'emekçi kadınlardan' birkaç örnek verecek olursak;

"Hiçbir sosyal güvencesi olmadan evinin işlerine gören, çocuklarını yarınlara hazırlayan evinde çalışan 'kadın' emekçi bir kadındır."

Kırsal kesimde bir günün içerisinde;

Sabahtan-akşama kadar bağda-bahçede tarlada çalışan...

Çocuklarının karnını doyuran...

Ahırdaki hayvanların bakımını yapan...

Akşam evinin temizliğini ve kirli çamaşırları yıkayan kadın emekçi kadındır...

Sınıfındaki öğrencileri emek verip yarınlara hazırlayan kadın...

Çalıştığı 'büroda' hizmeti emeği ile taçlandıran kadın...

Sağlıkta her şeyden önce emeği ön planda tutan kadın emekçi kadındır...

Geçimini sağlamak için;

Dört mevsim, dört bölge dolaşan...

Çocuklarını zar-zor okutan...

Göçük altında kalan kocasına, sevdiğine ağıt yakan...

Savaşta çocuğunu kaçıracak yer arayan kadın emekçi kadındır...

Ve bu sözünü ettiğimiz emekçi kadınlar;

Arkaya yaslanıp da bir kere bacak-bacak üstüne atmamışlardır...

Kışın sıcak köşklerde, yazın özel 'yatlarda' yatıp kalkmamışlardır...

Yeri geldi mi ellerini soğuk suya sokmuşlardır...

Yeri geldi mi sıcak suda haşlanmışlardır...

VE BU KADINLAR;

korkunç ve mübarek elleri

ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle

anamız, avradımız, yarimiz

ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen

ve soframızdaki yeri

öküzümüzden sonra gelen

ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız

ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki

ve kara sabana koşulan ve ağıllarda

ışıltısında yere saplı bıçakların

oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan

kadınlar,

bizim kadınlarımız.."

Son söz;

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun...

431273749 3176316959168625 5183283396962301772 N