SEVGİLİLER GÜNÜNÜ KUTLAYALIM

FARKLILIKLARI DA UNUTMAYALIM

Farklılıkları diyorum;

Günümüzde 'sevgili' olarak bildiğimiz sözcük, yola çıktığı günden bu yana farklı alanlarda, farklı ülke ve farklı bölgelerde çok farklı isimlerle ifade edildi...

Örneğin;

Bazı kırsal bölgelerde 'sevgili' sözcüğünün yerine 'yavuklu' sözcüğü veya da 'sevdalım' ifadeleri kullanılır...

Günümüz internet gençliği dünyasında ise 'sevgilim' sözcüğünün yerine 'aşko' veya da 'aşkom' ifadeleri kullanılıyor...

Her neyse...

Sevgili dostlar,

Değerli canlar,

14 Şubat tarihi;

Bizim ülkemizde de 'sevgililer günü' olarak kutlanıyor...

Bu 'özel günün' tarihçesine şöyle gelişigüzel bir baktım da;

Yola çıkış öyküsü taaa Roma Katolik Kilisesine kadar dayanıyor...

Hatta ve hatta bir başka kaynakta;

Antik Yunan döneminde Zeus ile Hera'nın aşkından kaynaklandığı da belirtiliyor...

Ancak;

Hangi çağdan ve hangi aşk öyküsünden yola çıkarsa çıksın...

Bizim sohbet konumuz '14 Şubat Sevgililer Günü' üzerinden 'sevgi' ve 'sevgili' değerleri üzerinden sohbet yapıp ve bu kutsal değerin farklı sınıf ve topluluklar arasındaki farklılıkları konuşmak...

Örneğin;

Eğitim düzeyi düşük, ekonomik ve sosyal yaşam alanları dar bir alana sıkışmış küçük bir kasabada ve kırsal bir alanda 'sevgilim' sözcüğünü öyle özgürce kullanamazsınız...

Yani;

Feodal ve kör geleneklere uymak zorundasınız...

Sosyal, kültürel ve ekonomik kalibresi yüksek düzeyde olanlar, sevdikleri karşı cinslerine sesli sesli 'sevgilim' diye hitap ederken...

Siz eğer hala feodal geleneklerin içinde yaşıyorsanız;

'Sevgilim' sözünü en yakın dostunuza da duyurmayacaksınız...

Ki;

Bazı kesimlerde 'sevgilim' sözcüğü çağdaş ve modern olmanın bir göstergesi sayılır...

Bazı kesim ve kapalı toplumlarda ise 'sevgilim' sözcüğü ayıp ve günah hanesine yazılır...

Şimdi ne kadar değişti onu bilemem ama...

Daha düne kadar 'sevme, sevilme ve sevgili' tutma çağına gelmiş gençler, karşı tarafa 'sevgili' olma teklifini yapamazdı...

Ve sevdiğini ifade edebilmek için;

Yan yana geçerken ya gözlerinin içine derin derin bakardı...

Ya, parmaklarını tarak yapıp düzelttikten sonra yan tarafa atardı...

Ya da kendine sırdaş ettiği en yakın arkadaşını 'çöpçatan' yani aracı olarak kullanırdı...

Yok, daha da olmadı;

'Sevgili' tutmak istediğiniz kişi aynı okuldaysa, yazdığınız mektubu sevdiğiniz kişinin oturduğu sırada -kimseler yokken-ders kitabının veya da defterinin arasına koyarsınız...

Eğer köyde sevdalanmışsanız;

Sevgilinize yazdığınız mektubu, daha önceden sözleştiğiniz ya bir ağaç kovuğunun içine veya da bir yerli kayanın altına saklarsınız...

Geçelim...

Günümüz sevgilileri ise;

Sevgilerini saklama ve gizleme gereği duymuyorlar...

Gönlünü kime kaptırdıysa anında 'sevgilim olur musun?' teklifini patlatıyorlar...

Üstelik sadece yüz-yüze geldiklerinde değil;

İnternet dünyasında, sosyal medyada gönül koyduklarına da 'sevgili' olma teklifi götürüyorlar...

Yani, bir Azeri şiirinde geçtiği gibi 'elektronik aşk' yöntemiyle 'sevgili' oluyorlar...

Özetlersek;

Bugün 14 Şubat Sevgililer Günü...

Bugün ülkenin dört-bir yanında evliler, aşıklar, sevgililer birbirinin bu özel gününü kutlayacak...

Bu özel günü önemseyenler;

Kimisi sevdiğine kredi kartına yazdırarak bir demet çiçek alacak...

Kimileri bütçesini zorlayıp bir eşarp veya küpe, yüzük alıp sevdiğini memnun edecek...

Kimi sevgililer bu '14 Şubat Sevgililer Gününde' sevgilisine bir 'kat' veya 'yat' alıp hediye verecek...

Kimi varlıklı sevgililer son model araba hediye ederek, sevgililer günün bonkör bir şekilde kutlayacak falan filan...

Her neyse...

Ben bu 14 Şubat Sevgililer Gününde;

'Sevgililer Günü' tarihini bilmeden birbirlerini delicesine ve ölümüne seven 'sevgililer' aklıma geliveriyor...

İster istemez soru çengelime;

Sevgisine doyamadan kirli savaşlarda ölen sevgililer...

Sevdi diye feodal aile kararlarıyla öldürülen sevgililer...

Yaratılan terör olaylarında zamansız yaşamını yitiren sevgililer...

Bir lokma ekmek uğruna göçük altında can veren sevgililer...

İş bulamayınca onur meselesi yapıp, intihar eden sevgililer...

Yurt sevgisi nedeniyle işkence tezgahlarına yatırılan sevgililer...

Vatan sevdası uğruna idam sehpasına çıkarılıp asılan sevgililer...

Kısacası, zor koşullar nedeniyle birbirine kavuşamadan ayrılan sevgililer aklıma geliveriyor...

Birde diğer taraftan;

Kültürel, sosyal ve ekonomik durumu iyi olanlar...

Çocuk denecek yaşta fabrika, mal ve mülk sahibi olanlar...

Yani, elini sıcak sudan soğuk suya sokmayanlar...

Ve sadece '14 Şubat Sevgililer Gününde' değil;

Doğum ve başka özel günlerde sevgilisine 'yat-kat ve en son model araba' alanlar aklıma geliveriyor...

İşte bu yüzden;

Hangi kesimin 'sevgililer gününü' kutlayacağımı şaşırıyorum...

Ve sözü daha fazla uzatmadan da, şimdi sözü size bırakıyorum...

Son söz olarak da;

Ne mutlu belli bir tarihi beklemeden birbirlerini ömür boyu seven sevgililere diyorum...