‘ŞERİAT İSTERÜK’ DİYE NARA ATIYORLAR

YANİ CUMHURİYETİ YIKMAK İSTİYORLAR

Daha iki gün önce mahkeme salonunda;

‘Yaşasın Şeriaaaat!!

“Şeriaat İsterüüük!” diye nara atıyorlar…

Ve hiçbir yetkili müdahale etmeyince de;

Slogan ata ata…

Salya sümük akıta akıta…

İşaret parmakları havada…

Hiçbir müdahaleye maruz kalmadan mahkeme salonundan ayrılıyorlar…

Eeeee?

E’si şu;

Acaba Cumhuriyetin neyinden rahatsız oluyorlar?

Acaba Atatürk’ün altı ilkesi olan ‘oklardan’ hangisi bir taraflarına battı da;

İkide-bir Cumhuriyetin değerlerine ve ilkelerine saldırıp duruyorlar…

Cumhuriyetin nimetlerinden yararlanıp, bir yerlere gelmelerine rağmen;

Acaba neden ‘Cumhuriyet 90 yıllık bir reklam arasıydı bitti’ diyorlar?

Şikayet ettikleri cumhuriyet yönetimi ki;

Sultanlığı, Padişahlığı, Monarşiyi ve Hilafeti ortadan kaldırarak, halkın kendi iradesi ve seçkisiyle, kendi-kendini yöneten bir yönetim biçimidir…

Acaba bu yönetim biçiminden rahatsız olmuş olabilirler mi?

Cumhuriyetin kuruluş felsefesi;

Emperyalizme karşı tam bağımsızlığı savunmaktır…

Sömürgeci ülkelerin kapısında kul-köle olmamaktır…

Ümmetçilikten kurtulup, özgür birey olmaktır…

Her türlü otoriteye ve yönetim biçimine karşı çıkmaktır…

Gericiliğe, ilkelliğe ve yobazlığa karşı tavır almaktır…

Ve aklın ışığında ve bilimin rehberliğinde çağdaş olmaktır…

Irkçılığı ve etnik köken ayrılığını kapıdan içeri sokmamaktır…

‘Yaşasın Şeriat, Şeriat İsteriz’ diye çırım çırım çığrışanlar;

Acaba yukarıda sıraladığımız değerlerden rahatsız olmuş olabilirler mi?

Eğer bunlardan rahatsız olmamışlarsa…

Ki, ben cumhuriyet kurulurken, dedeleri gibi rahatsız olduklarını düşünüyorum..

Bunlar, Atatürk’ün altı ilkesi olan;

Kimselere kul-köle olmadan yürümesi gereken Cumhuriyetten rahatsız oluyorlar…

Kapitalizmin ilkelerinden ve bir talan sistemi olan ‘Neo Liberal’ varken;

Kamusal ortaklığı tarif eden ‘Devletçilik’ sisteminin yanına yaklaşmak istemiyorlar…

Laikliği istememelerinin nedeni; hala dine dayalı bir yönetim şekli istiyorlar…

‘Halkçılık’ ve ‘Milliyetçilik (ulusalcılık) bazı siyasi partilerin tekeline girdiği için;

Her ikisini de kullanmamayı ve yanlarına yanaştırmamayı yeğliyorlar…

İnkılap (Devrimcilik) sözünden zaten oldum-olası ürküyorlar?

Kim bilir;

Belki de bu yüzden ‘Şeriatçılık’ sistemini özledikleri için yırtınıp duruyorlar…

Ve son yıllarda daha da çok öne çıkıp; “Yaşasın Hilafet ve Yaşasın Şeriat’ çığlığı atıyorlar…

Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte öne çıkan yeniliklerden birkaçını söyleyecek olursak;

3 Mart 1924’de Hilafet kaldırılıyor ve hemen Diyanet İşleri Başkanlığı kuruluyor…

Aynı yıl ve aynı gün ‘Karma Eğitim Sistemi’ getiriliyor…

Ve o günden sonra kızlarla-erkekler, kaç-göz olmadan aynı derslikte eğitim görüyor…

Şimdi insan düşünmeden edemiyor;

Bugünün ‘şeriatçıları’ o günlerde rahatsız olan ‘şeriatçı’ dedeleri gibi, aradan yıllar geçse de acaba dedelerinin şeriatçılık sevdalarını mı sürdürüyor?

Yıl 1925;

Şapka ve kılık kıyafet devrimi yapılıyor…

Fes ve serpuşların pabucu dama atılıyor…

Bundan da en çok o günün şeriat yanlıları rahatsız oluyor…

Ve o günün yobazları, gerici takımı Atatürk’e diş bileyip, düşman kesiliyor,,

Ki, o gelenek günümüzde de hala sür-git devam edip sürüyor…

Yıl; 1926

Daha önce nüfus sayımlarında yer almayan kadınları Atatürk, insan yerine koyuyor…

Ve erkeklerle eşit durumu tarif eden ‘Medeni Kanun’ yasasını çıkarıyor…

Tek evlilik sistemini getiriyor…

Ve kadınlar medeni bir şekilde evlenip, medeni bir şekilde boşanıyor…

Kim bilir, belki de bugünün ‘şeriat sevdalıları’ çok eşli evlilik yasak olduğu için Atatürk’e düşman kesiliyor…

Atatürk’e düşman kesildikleri için değil midir ki;

Yaklaşık yetmiş yıldır Atatürk’ün büstlerine saldırılıyor…

Manevi şahsiyetine ağza alınmayacak küfürler yapılıyor…

Atatürk’ü halkın gözünde küçük düşürmek için değil midir ki;

Ders kitaplarından Atatürk konulu parçalar yavaş yavaş çıkarılıyor…

Ve bu ülkenin ‘kurtuluşunu ve kuruluşunu’ sağlayan liderlere ‘iki ayyaş’ deniliyor…

Vesaire, vesaire…

Listeyi uzat uzatabildiğin kadar…

Uzadıkça uzuyor…

Onun için sözü daha fazla uzatmadan özetleyelim;

Bugün ülkemizde Atatürkçüyüm demek, cumhuriyeti savunmak adeta suç sayılıyor…

Savunanlar bir kılıfına uydurularak içeri tıkılıyor…

Ancak, ne düşündürücüdür ki;

Şeriat savunucuları korkusuzca ‘Yaşasın şeriat ve şeriat isteriz” diye slogan atabiliyor…

Ve kimse de kılına dokunamıyor…

Ne dersiniz;

Yanlış mı düşünüyorum yoksa?