KÖYLERDE OKULLARI KAPATTILAR

KÖYLERİ TAMAMEN BOŞALTTILAR

Okulları kapatmalarının nedeni;

Kör karanlıklarda yaşayan cehaleti ortadan kaldırmaya kararlı idealist, toplumcu öğretmenlerden korktular...

Ve son şu yirmi yılda;

19 bin 708 bin ilkokulu kapattılar...

13 milyon köy çocuğunu okulsuz bıraktılar...

'Taşımalı' ve en yakın şehirlere 'göç' sistemiyle köyleri boşalttılar...

Ve köylerde hem nüfusu azaltıp;

Hem de köylünün siyasal erklere yapacağı 'aydınlanma' katkısını İmamlara ve Tarikat mensuplarına bıraktılar...

İşin en ilginç ve düşündürücü tarafı da şurası;

Eskiden köyler kalabalıkken, cemaat camilere sığmazken...

Köylerde bir Cami vardı...

Şimdi bırakın köyde bir cami olup olmamasını;

Neredeyse her üç hanenin kapısına bir cami yapıldı...

Peki, köylerde cenaze kaldırmaya adam bulamazken;

Bu camilere kimler gidip de namaz kılıyor?

Daha doğrusu, İmam Efendi kaç kişiye namaz kıldırıyor?

Bir müezzin, üç-beş cemaat o kadar...

Peki, köy okulları açıkken köylerdeki devinim nasıldı?

Yani, bir benzetmeyle söylersek;

'Suyu savılmış değirmen gibi miydi?'

Hayır...

Köyünde okul olduğu için;

Ana-baba çocuğunu gönül rahatlığı için okuluna gönderiyordu..

Çocuğunun karnını doyurup okula gönderdikten sonra kendi gündelik işlerini yapmaya gidiyordu...

Türküler, şarkılar söyleyerek;

Bağında-bahçesinde işini-gücünü görüyordu...

Hatta çocuklar okuldan gelince anasına-babasına yardım ediyordu...

Kısacası aile sıkıntıları da olsa birlikte paylaşıyordu...

Köylü veya öğrenci velisi bilmediği bir şeyi öğrenmek mi istiyor?

Doğruca köyündeki öğretmenin yanına koşuyordu...

Ve öğrenmek istediğini köyünün öğretmeninden öğreniyordu...

Peki, köylerde okullar kapanınca sonuç ne oldu?

Ne olduğu düşünme eylemini ihmal etmeyenler için gayet açık;

Öğrenciler, 'taşımalı' olarak merkezi okullarda eğitim gördü...

İlkokul veya ilköğretim süresi bitince de;

Eğitimini sürdürmek için ailesi ile birlikte 'Lisesi' bulunan en yakın kasabalara ve kentlere göçtü...

Özetleyerek konuyu -yaşı ellinin üzerinde olanlara- birkaç soru sorarak, şuraya bağlamak istiyorum;

"Köylerdeki okulların kapanmasından ve nüfus iyice azaldığı için değirmenlerin suyunun savılmasından memnun musunuz?"

Çoluğunuzun-çocuğunuzun peşinden kentlere göç ettiğiniz için;

"Köylerden kurtulduğunuza ve aç-arık şehirlerde yaşamaktan mutluluk duyuyor musunuz?

Bu soruların yanıtını vermek isteyenler verebilir...

Ben tekrar sohbetimizin konu başlığına dönerek;

Okulların kapatılması, camilerin çoğaltılması yolculuğunu kısaca şöyle özetlemek istiyorum...

Köylerde okulların kapatılması...

Öğretmenlerin köyden alınması...

Tamamen İmamlara bırakılması...

Gelişigüzel ve istek dışı bir proje değil...

Bu proje bugünleri düşünülerek yapılan bir proje...

Eğer böyle ve bu şekilde düşünülmeseydi;

Bütün okullar İmam-Hatip okullarına çevrilir miydi?

Eğitim sistemi ağırdan-ağırdan, toplumu birdenbire ürkütmeden hiç değiştirilir miydi?

Örneğin;

'Karma eğitim sistemi' kaldırılsın...

Kızlarla erkekler aynı sınıfta okumasın...

Kızlara ayrı, erkeklere ayrı sınıflar açılsın" diyenler;

Sizce hangi 'yolculuğu' yapmak isteyenlerdir?

Ana Sınıfındaki körpe çocuklara;

'Değerler Sistemi' adı altında uhrevi bilgi vermeyi düşünenler...

İlkokul 1.2.3 sınıflarda 'Din Kültürü' ve Ahlak Derslerini' küçücük çocuklara zorunlu ders kılanlar hangi yolun yolcularıdır?

Lise 12. sınıflarda;

Matematik ve Felsefe derslerini 'seçmeli' yapan...

Bunun tam aksine Din Derslerini zorunlu kılıp, 8 saatten 16 saate çıkaranlar, acaba hangi ilimin ve bilimin yolculuğunu yapıyorlar?

Okullarda zorunlu 'Din Dersleri' var mı? var...

'Ahlak Bilgisi Dersi' de var mı? var...

Öğrencilere rehberlik yapmak için 'psikolojik rehber öğretmen' de var...

Peki şu ara gündemde olan 'Manevi danışmanlık' adı altında İmamlara açılmak istenen kadroda neyin-nesi oluyor?

Şimdi birde öğretmenlere ' beyaz önlük' giyme zorunluluğu getiriyorlarmış...

Ve 'etek boyu' da uzun olacakmış...

Şimdi insan sormadan edemiyor;

'Hani daha yakın zamanda öğretmenlere sakal-bıyık bırakma ve kılık kıyafet giyme serbestliği getirmiştiniz...

Şimdi bu 'serbestlikten' vazgeçme düşüncesinde misiniz?

Yoksa öğretmenlere 'uzun gömlek' giydirme bahanesiyle;

Çok yakın bir zamanda 'beyaz takkeli' ve 'siyah uzun cüppeli' Aczmendi tarikatçılarının derslere girme hazırlığı mıdır açıkçası bu konuda da kuşkuluyum...

Öyle ya;

Bilimsel eğitimle, uhrevi ve şerri eğitim sistemi zıt-kutuplaşma yapıyordur...

Yapılmak istenen 'yolculuğun' önünü engelliyordur...

Ve bir toplumun dönüşmesi için en önemli şeyin Eğitim Sistemi olduğuna göre;

Eğitim Sisteminin de bir an önce değişmesi gerekiyordur...

Buyurun;

Bu konuda söyleyecekleriniz varsa, şimdi söz sırası sizlerin...