Bir şehir planlaması en kötü nasıl olur diye sorsanız, maalesef en kötü örneği; Giresun’daki imar yapılaşması derim.

Bulduğunuz her arsaya “adamını bulduğunuzda” istediğiniz binayı yapabilirsiniz.

Deniz, yol, kıyı kenar çizgisi, kanun ve diğer unsurların hiçbir önemi yoktur.

Yeter ki elinizin altında bir arsa olsun, üzerine her türlü kat çıkarsınız. Gökyüzünün tapusu yok!

Bulancak Talipli Köyü sınırları içerisinde, sahil bandında, kıyı kenar çizgilerinin hiçe sayılarak temeli atılan lüks rezidansta bunun en taze örneği.

Geçmiş dönemlerde kamu arazilerine kanunsuz yapılaşmalar ve gecekondular seçim öncesinde yapılırdı, bu da sanki aynı mantıkla, seçime günler kala, sisli havada(!), nasılsa kimsenin gözü sandıktan başka bir şey de görmüyor, değil mi?

Öyle olmadı elbette. Karayolunun kıyısına, neredeyse dalgalara bitişik konumda bir konut inşaatı yapılıyor, tabi ki merak konusu oldu.

Fore kazıklar çakılmış, temel betonu atılmış. Haliyle biz de biraz araştırdık.

Kıyı kenar kanununa göre kamu yararı olan inşaatlar ruhsat alabilirmiş.

Yasa öyleymiş. Eyvallah, o da kabul.

Yani oraya bir turizm tesisi yada sosyal tesis yapılsa kamu yararı olabilir.

Bölgenin imar planı yapılalı da epey zaman olmuş. İki dönem önceki Bulancak Belediye Başkanı Kadir Aydın döneminde yapılmış.

Fakat şimdiki Belediye Başkanı Recep Yakar döneminde yapılan revizyon planında konut yapımı için inşaat ruhsatı verilmiş.

Hadi bakalım, hayırlı olsun! Karayolu ile deniz arasındaki uçuruma konut yapılıyor.

MEDYA 28 olarak seçim arifesinde konuyu haber olarak gündeme taşımıştık, ancak muhataplarından çıt yok.

Ortada rant var, peki kamu yararı nerede? Bu toplumun vicdanı sızlatır mı? Oraya inşaat, konut olur mu?

Nazım planı kişiye göre yapılmaz! Bölgesel yerleşim alanına göre yapılır. Biz nazım planını kişiye göre yapmayı sevdiğimiz ve kamu menfaatini gözetmeyi aklımıza getirmediğimiz için ortaya çıkan sonuç bu olur.

İmar rantı anlayışından kamu ve toplum menfaati gözeten anlayışa geçemediğimiz sürece bu işler böyle devam edecektir.