Giresun’un Tirebolu ilçesinde, klasik otomobillerin nadir bulunan tamircisi Kibar Yazıcı, bu otomobillere yeniden hayat veriyor. Hurdaya ayrılmış arabaları orijinaline uygun şekilde restore eden Yazıcı, Türkiye’deki sayılı klasik otomobil tamircilerinden biri olarak öne çıkıyor.
Yaklaşık 50 yıldır kaporta tamircisi olarak çalışan Yazıcı, "1976’da Tirebolu’ya geldim ve o zamandan beri burada çalışıyorum. Klasik otomobil restorasyonuna oğlum Umut’un ilgisiyle başladık. Oğlum benim klasik arabamı restore ettikten sonra, il içi ve il dışından klasik otomobiller getirmeye başladılar. Artık tamamen bu işe yöneldik. Türkiye’de birkaç büyük şehir dışında, Karadeniz bölgesinde bu işi yapan tek kişi biziz. Klasik otomobiller bir zanaat işidir. Biz bu arabaları tamamen söküp, yeniden monte ediyoruz. Kaporta ve boya işlerini yapıyoruz. Döşeme işlerini Kayseri’de bir atölye yapıyor. Yaptığımız işin inceliği ve güzelliği bizi mutlu ediyor. Türkiye’nin her yerinden restorasyon için araçlar geliyor" dedi.
Klasik otomobillerin sıfır araçlardan daha pahalı olduğuna değinen Yazıcı, "En orijinal halde tamir ettiğimiz araç 1955 model bir Chevrolet idi. Daha eski bir model henüz gelmedi. Bakımını ve kaportasını yaptığımız klasik otomobiller, sıfır araçlardan daha pahalı hale geliyor. Elimizdeki bazı araçlar tamamlandığında 1.5 milyon lira değerinde olacak. Klasik otomobiller yaşlandıkça değer kazanıyor. Alacaklar, orijinalliğe dikkat etmelidir. Bir vidası bile değişmişse cazibesini kaybeder" diye belirtti.
Klasik otomobillerin günümüz araçlarından daha güvenli olduğunu savunan Yazıcı, "Klasik otomobillerde ölüm oranı düşüktür çünkü şaseleri kamyon şasesi kadar sağlamdır. Ayrıca bu araçlar daha uzun ömürlü ve dayanıklıdır. Motorları bozulduğunda her zaman tamir edilebilir. Yeni araçlar elektronik ağırlıklı ve pahalıdır. Yolda arıza yaptığında tamir etmek zordur. Kaputu açtığınızda motoru bile göremiyorsunuz. Bir parça bulup değiştirmek zorundasınız" ifadelerini kullandı.
Ayrıca, Ankara Kent Konseyi'nde şehir planlaması üzerine konuşan Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin, şehrin sosyal ve fiziksel yapılarının bir bütün olduğunu ve bu yapıların şehrin makro formunu oluşturduğunu belirtti. Şahin, "Şehirlerin gelecekte sahip olacağı nüfusu dikkate alarak, büyüme yönünü belirlemek önemlidir. Bu kararlar doğru verilmezse şehrin yapısal sorunları gündeme gelecektir. Kararların verilmesinde halkın da katılımı sağlanmalıdır. Ankara Kent Konseyi’nde kentin ortak problemleri üzerine çalışmalar yapılıyor ve 'ortak akıl' üretilmeye çalışılıyor" dedi.
Kaynak: İHA
