Dr. Gökhan Şenyürek,  bugün CHP il binasında İl Başkanlığı adaylığını açıkladı.

Şenyürek, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;

"Buraya geldiğiniz, bana destek olduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Desteğiniz,ilginiz benim için çok değerli hepiniz hoş geldiniz, iyi ki geldiniz.

Şu anda huzurlarınızda 7 EKİM tarihinde yapılacak olan partimizin il kongresinde Cumhuriyet Halk Partisi Giresun İl Başkanlığına aday olduğumu açıklamak için bulunuyorum.

Hepinizin bildiği üzere bir mevki ve makama aday olduğunuz zaman size sorarlar niçin aday oldunuz diye, bu soruya cevap vermeden önce beni tanımayanlar için kendimi kısaca tanıtmak isterim.

Cumhuriyet Halk Partili bir ailenin evladı olarak 1976 yılında Samsun’da dünyaya geldim.

Yüksek öğrenimimi 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 1999 yılında tamamladım.

Ondokuzmayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nda 1999 yılında başladığım uzmanlık eğitimini 2005 yılı ocak ayında tamamladım.

Çalışma hayatına 2005 yılında Mardin İli Devlet Hastanesinde genel cerrahi uzmanı olarak başladım. Daha sonra Giresun İli Espiye İlçesi Devlet Hastanesinde Başhekim ve Genel Cerrahi Uzmanı olarak görevlendirildim.

2007-2008 yılları arasında Sarıkamış Asker Hastanesi’nde Genel Cerrahi Uzmanı Tabip Asteğmen olarak askerlik hizmetimi yerine getirdim. Askerlik sonrası bir süre daha Espiye Devlet Hastanesi’nde başhekim olarak çalıştıktan sonra devlet memurluğundan ayrılarak kurucu ortaklarının arasında yer aldığım Giresun ilinin ilk özel hastanesi olan Kent Hastanesi’nde çalışmaya başladım. Halen Özel Giresun Kent Hastanesinde Genel Cerrahi Uzmanı olarak çalışmaktayım.

Daha önce Cumhuriyet Halk Partisi Giresun İl Yönetim Kurulu Üyesi, Cumhuriyet Halk Partisi Giresun Merkez İlçe Örgütten Sorumlu Başkan Yardımcılığı gibi görevleri yürüttüm. 2023 yapılan milletvekiliği genel seçimlerinde milletvekili aday adayı oldum.

Giresun Belediyesi: ''Geçmiş Olsun Slovakya'' Giresun Belediyesi: ''Geçmiş Olsun Slovakya''

2020-2022 tarihleri arasında Giresun Tabip Odası Genel Sekreterliği yaptım. Türk Cerrahi Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği üyesiyim.

Biyoloji öğretmeni Azra ŞENYÜREK ile evliyim. Oğlum tıp fakültesi 2. Sınıf öğrencisidir. Eşim de oğlum da Cumhuriyet Halk Partisi üyesidir. Kızım ise ilkokul 3. Sınıf öğrencisidir."

Şenyürek, "Niçin aday olduğum sorusunun cevabına gelecek olursak" diyerek sözlerine şu şekilde devam etti;

"Bu sorunun cevabını sizlere devletimizin ve partimizin kurucusu, ebedi liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ağzından vermek istiyorum. ATAMIZ 1931 yılındaki partimizin 3. Olağan kongresinde şöyle seslenmiştir.

PARTİDE BİR YANLIŞI, BİR EKSİKLİĞİ GÖRDÜĞÜNÜZ ZAMAN KAYITSIZ, ŞARTSIZ ELEŞTİRECEKSİNİZ. YAPILAN HERHANGİ BİR YANLIŞA MÜSAMAHA GÖSTERMEK SON DERECE YANLIŞTIR, MAHSURU FAYDASINDAN BÜYÜK OLUR.

Bildiğiniz gibi il kongreleri ve öncesinde gerçekleşen ilçe kongreleri bizim eleştirilerimizi ifade ettiğimiz, partimizin daha ileri bir noktaya ulaşması için öz eleştirilerin yapıldığı ve eleştirilerin ortaya konulduğu, tartışmaların yapıldığı kongrelerdir.

Öncelikle bazı gerçekleri ortaya koymamız gerekiyor, bir röntgen çekip, bir teşhis koymamız gerekiyor.

Ne yazık ki, mevcut parti yönetimimizle son 13 yılda girilen 12 seçim kaybedilmiştir. Kaybedilen her seçim örgütümüzde moral bozukluğuna yol açıp, kan kaybına sebep olmuştur. Bu seçim yenilgilerinin birçok sebebi vardır. AK Parti hükümetinin baskıları neticesinde bu seçimin adil geçmediği hepimizin üzerinde mutabık kaldığı konudur. Fakat seçimi kaybetmemize neden olan bizim ortadan kaldırabileceğimiz, bizim sorumlu olduğumuz yani bizden kaynaklı nedenler de vardır.

Bunlardan en önemlisi bence parti içi demokrasinin sekteye uğramış olması, oligarşik bir yapının, dar bir kadronun kararları tek başına vermesi, örgütlere kararların yeterince danışılmamış olması tepeden inme bir emir komuta zincirinde kararların alınmış olması ve bunun sonucunda birçok hatanın gerçekleşmiş olması, 39 vekilin oy oranı 1’i 2’i geçmeyen partilere hediye edilmesi. Yine aday belirleme yöntemlerinde ciddi hataların yapılmış olması, bunlar tartışılsaydı ilçelerde, illerde, örgütlerde daha sağlıklı sonuçlara ulaşabilirdik. Bir konuyu ne kadar az kişiyle tartışırsak hata yapma olasılığımız o kadar yükselir. İşte tam da bu bu noktada katılımcı demokrasiyi etkin bir biçimde parti içinde hayata geçirmek zorundayız. Memlekete demokrasi vaat ederken parti işleyişi söz konusu olduğunda bundan uzak durmayı asla kabul etmiyoruz. Daha demokratik ve çoğulcu,katılımı esas alan bir tüzük yazmalı,unutulduğunu zanneden en ücra köydeki üyemizi de Cumhuriyet Halk Partisinin karar mekanizmalarına dahil etmeliyiz. Her koşulda ön seçimi savunmaktan çekinmemeliyiz. Ön seçimi dillendirdiğimizde genel merkezin o seçim bu seçim değil savına karşı ön seçimi olmazsa olmazımız haline getirmeliyiz. Böylece seçimlerde aday olacak kişilerin yüzlerini genel merkeze değil,önce örgütüne dönmesini sağlamış oluruz.

"Enerjimizi sahada insan kazanmak için harcayacağız"

Değerli yol arkadaşlarım il başkanı olarak seçildiğim takdirde enerjimizi birbirimizle ve gruplaşmalarla değil, sahada insan kazanmak için harcayacağız.

Danışma kurullarında hesap veren bir yönetim anlayışını benimseyeceğiz

Masa başında, kapı arkasında siyaset yapmayacak, partimizin siyasetini alanlara, köylere, fabrikalara, işyerlerine ve tek tek evlere taşıyacağız.

Çalışanı, emek harcayanı, öne çıkaracağız. Liyakatla ve adaletle yöneteceğiz.

İLKELERİMİZ OLAN 6 okun temel prensiplerine sıkı sıkı sarılarak ve bu prensiplerin çizgisinden kopmadan çalışmak temel sorumluluğumuz olacaktır.

Cumhuriyet Halk Partisi ülkemizin 100 yıllık umudu ve de çınarıdır, hiçbirimizin bu çınara kişisel problemlerimiz, hırslarımız ve egolarımız için yön verme lüksümüz olamaz.

"En büyük umudumuz yerelde ve genelde iktidar olmak"

Hiç kimse unutmasın ki, herkes bilsin ki ne kimsenin adamı, ne de kimsenin adayıyım. Dar bir yapının, birkaç kişininin, birilerinin değil örgütün il başkanı olacağıma söz veriyorum.

Biz maalesef içimizde bazı şeyleri yitirdik artık, yeniden bunları inşa etmemiz lazım, yoldaşlık anlayışıyla, kardeşlik anlayışıyla, ötekileştirmeden bir araya gelmeliyiz eğer biz bunu kendi içimizde yapamazsak bu halka nasıl umut olabiliriz.

Kamuoyunun Cumhuriyet Halk Partisini Türkiye’nin sigortası olarak gördüğü bu kritik süreçte tek gayesi siyaset üretmek, örgütümüzü güçlendirmek, hedef büyütmek ve başarmak olan birisi olarak bu mücadelede varım. Partimizin umudu örgütlü, demokratik siyasi mücadelededir. Tüm bunlar varsa umut vardır. En büyük umudumuz ise yerelde ve genelde iktidar olmaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle Cumhuriyet Halk Partisinin bir neferi olarak partime ve partililerime olan borcumu ödemek, Cumhuriyet Halk Partisinin birliği, beraberliği ve başarısı için çıktığım bu yolda bana tüm partililerin sahip çıkacağına yürekten inanarak sözlerime son veriyorum.

Katılımlarınız ve sabrınız için teşekkür ediyorum, sürecimizin partimiz ve ilimiz adına hayırlı olmasını diliyorum."