Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nakil Koordinasyon Birimi ile Giresun Tabip Odası tarafından açılan stantta hastane çalışanları, hasta ve hasta yakınları organ ve doku bağışı konusunda yoğun ilgi gösterdi.

Hastane personelinin, hasta ve hasta yakınlarının yoğun ilgi gösterdiği etkinlikle ilgili bilgi veren Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Ayşegül Torun Göktaş "Ülkemizde 3-9 Kasım tarihleri arası organ ve doku bağışının önemine farkındalık oluşturmak açısından Organ ve Doku Bağışı Haftası olarak kutlanmaktadır. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de doku ve organ fonksiyon bozuklukları önemli bir sağlık sorununu oluşturmaktadır ve bu hastaların tedavileri ancak yetersiz doku ve organların normal fonksiyon gösterenleri ile değiştirilmesi yani organ nakil ile mümkündür. Ülkemizde nakil yapılan organlar böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas ve ince bağırsaktır. Nakil yapılan dokular ise, kalp kapağı, kornea, kemik, kemik iliği, deri, yüz, ektremite, paratiroid ve menisküstür. Hatta Giresun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Türkiye’de kendi bağışcılarından menisküs nakli yapan iki merkezden biridir” dedi.

Organ nakli bekleyen 20 bin, bağışta bulunan 4 bin 322

Yapılan organ bağışının yeterli olmadığını da kaydeden Göktaş, “Kan, Organ ve Doku Nakli Hizmetleri Daire Başkanlığı verilerine göre Türkiye’de 2022 yılı içinde 17 bin 594 böbrek, bin 167 karaciğer, 704 kalp, 253 pankreas, 21 ise akciğer nakli bekleyenler hastalar olmak üzere yaklaşık 20 bin kişi organ nakli beklemektedir. Buna rağmen 2022 yılı içerisinde bu zamana kadar 2 bin 985 böbrek nakli bin 307 karaciğer, 20 kalp, 9 akciğer ve bir de ince bağırsak nakli olmak üzere sadece 4 bin 322 nakil yapılabilmiştir. Bu kadar nakil bekleyen hastaya rağmen bu kadar az nakil yapılmasının ana nedeni yeteri kadar organ bağışçısının olmamasıdır” dedi.

AW754776_02

Organ bağışında 72 saat önemli

Mahmut Esat Ayyıldız Kızılayın Kan Bağışı Etkinliğinde Mahmut Esat Ayyıldız Kızılayın Kan Bağışı Etkinliğinde

Her gönüllüden organ nakli yapılamadığını da ifade eden Göktaş, “Organ bağışlayan her hastadan organ nakli yapılması mümkün olmamaktadır. Bağışçıların kadavra dönorü olabilmesi için yani organlarının nakil için kullanılabilmesi için bu kişilere anestezi, nöroloji, beyin cerrahi ve kalp hastalıkları uzmanlarından oluşan bir ekip tarafından Beyin ölümü tanısının konması gerekmektedir. Kişi organ bağışçısı olsa bile birinci derece yakınlarının yazılı izni olmadan organları nakil için alınamıyor. Bu izin dahilinde organlar Beyin ölümünden sonra ilk 72 saat içinde alınması gerekiyor. Tüm bu sebeplerden ötürü ülkemizde de organ nakilleri nakil bekleyen hastaların çok azına yapılabilmektedir. Fakat şu bir gerçektir ki organlarını bağışlayan ne kadar fazla kişi olursa organ bekleyen o kadar fazla kişiye ikinci bir şans olacak, o kadar fazla kişi sağlığına kavuşacaktır" dedi.

Kaynak: İHA