Giresun  İl Müftüsü Ramazan Topcan, Kadir Gecesi dolayısıyla bir mesaj yayınladı.

İl Müftüsü Topcan, "İnancımızda 5 kandil gecesi var. Bu kandil gecelerinden sadece Kadir Gecesi ile ilgili aynı adla Kur’an-ı Kerim’de bir sure olması, Kadir Gecesinin önemini anlatmak açısından yeterli olsa gerek.

Yüce Rabbimiz, Kadir Gecesinin ne olduğunun cevabını kendisi Kur’an’da bize bildiriyor, başka bir tarife ihtiyaç yok.

Kadir Gecesi: “Şüphesiz, biz O’nu (Kur'an'ı) Kadir Gecesinde indirdik. Kadir Gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.

Kadir Gecesinin Ramazan-ı Şerif ayında olduğunda ihtilaf yok. Ancak Ramazan-ı Şerif ayının hangi günü olduğu konusunda ise belli bir ittifak yok. Bunun çeşitli sebepleri var.

Konu hakkında görüş beyan eden âlimlerimiz, bu durumun gecenin feyzinden, bereketinden ve rahmetinden istifade etmek için daha uygun olduğunu söylerler. Bunu da birtakım nedenlere bağlarlar.

Birincisi; Kadir Gecesinin bildirilmesi halinde Müslümanlar sadece o geceye yoğunlaşır diğer geceler ihmal edilir endişesi. Bu belirsizlik sayesinde Müslümanların Kadir Gecesi ümidiyle Ramazan-ı Şerif ayının her bir gecesini dolu dolu ibadet şuuru içerisinde geçirmelerinin sağlanması,

İkinci olarak da; bu belirsizlikle Müslümanların bilerek Kadir Gecesine saygısızlık göstermeleri veya tâzimde aşırıya kaçmaları önlenmiş olur derler.

Hemen peşin ifade edeyim ki Kadir Gecesini kıymetlendiren, Ramazan-ı Şerif ayına taç eden Kur’an-ı Kerim’in kendisidir. Gücümüz olsa da Kadir Gecesinden Kur’an-ı Kerim’i, Kadir Gecesinden Efendimizi (s.a.v.)  alsak, Kadir Gecesinin öteki gün ve gecelerden farkı kalmaz.

İnsanı da anlamlandıran, konumlandıran Kur’an’dır. İnsandan Kur’an’ı alırsanız insan; lâşe olur, anlamsız bir varlık olur. İnsanı eşref-i mahlukat yapan, efendi mahlukat yapan Kur’an’ın bizatihi kendisidir.

Kur’an-ı Kerim’in birçok ismi var. Şura 52. ayet-i kerimede: “İşte sana da, emrimizle, bir ruh (kalpleri dirilten bir kitap) vahyettik....” buyrularak Rabbimiz tarafından Kur’an-ı Kerim, ‘Ruh’ olarak adlandırılmıştır. Bu, sıradan bir isimlendirme değildir, sıradan bir tanıtım değildir.

Siz insandan ruhu alırsanız insanın kokuşmasını engelleyemezsiniz. İnsanı canlı tutan, insana hayat veren ruhtur. Aynen böyle de Kur’an, insan için ruh mesabesindedir. İnsanı anlamlandırıyor, canlı tutuyor, kıymetlendiriyor. İnsanı Kur’an’dan, Kur’an’ı insandan ayırırsanız ne hayatı kokuşmaktan ne de insanı kokuşmaktan önleyemezsiniz.

Peki, Ne yapılmalı? Derseniz mesele çok basit. Rabbimizin kâinata, insana indirdiği bu kitabı evimize indirmek, sokağımıza, ticaretimize, ailemize indirmek. O kitabı cenazeden cenazeye açıp okunan kitap olmaktan kurtarmak. Ramazan’dan Ramazan’a anlamsız, ruhsuz, manasız okumaktan kurtarıp hayatın merkezine almak.

Hz. Aişe Validemiz bir gün Peygamberimize: “Ya Resulullah! Kadir Gecesini bilirsem onda ne şekilde dua edeyim? diye sorar.

Efendimiz (s.a.v.):

Mahmut Esat Ayyıldız Kızılayın Kan Bağışı Etkinliğinde Mahmut Esat Ayyıldız Kızılayın Kan Bağışı Etkinliğinde

“Allah'ım sen affedicisin, affı seversin, beni affeyle.” buyururlar.

Bizler de bu peygamberi dua ile bu geceyi ihya edelim. Dualarımız olsun nefsimize, neslimize, İslam ailesinin çocuklarına, ümmete. İnsanlığın hidayeti için dualarımız olsun dillerimizde. Maddi ve manevi sıkıntı ve kederlerimiz için duralım huzurda. Kur’an-ı Kerim’le süslensin gönül dünyamız. Dert ortağımız olsun Kur’an.

Bunun yanında;

Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edelim. Niyazlarımız olsun bize yoldaş, bize arkadaş.

Helalleşelim eş ve dostlarımızla. Küs ve dargınlıklar kalksın aramızdan bu gece. Gönüller çalalım, kederli yüzleri güldürelim.

Bu duygularla bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecenizi en kalbi muhabbetlerimle tebrik eder, bu kutlu gecenin âlemi İslam’a ve insanlığa hayırlar getirmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ederim.

Selam ve dualarla…" ifadelerini kullandı.