Emekliler Dayanışma Sendikası Giresun Şubesi Merkez, Bulancak ve Piraziz olmak üzere seslerini duyurmak için meydanlarda basın açıklaması yapıyor. 26 şubat 2024 pazartesi günü saat 13.30 da sendika sözcüsü İbrahim Aslan'ın açılış konuşmasını yaptığı ve yönetim kurulu üyesi Ergun Çırak'ın okuduğu basın açıklaması kalabalık emekli topluluğu ile  Atapark da gerçekleşti. Çırak, yaptığı açıklamada talepleri şöyle dile getirdi.

DEĞERLİ YURTTAŞLAR

Özellikle emekliler başta, işçi, memur, köylü ve esnaf olarak tüm çalışanlar büyük bir yoksullaşmanın içindeyiz.

Bu yoksullaşmanın sıkıntısını günlük hayatta biz yurttaşlar çekerken, ne yazık ki ülkemizde yoksullaşma artmış hazinemiz neredeyse "tam takır kuru bakır" haline getirilmiştir.

E8C9Ba14 7465 4088 8D45 0D6D808E51F9

Öyle ki, dışarıdan satın aldığımız ürün çeşidi ve miktarı gittikçe artıyor. Ülkemizde ürettiklerimiz her yıl daha da azalıyor. Ülkemizin borçları katlanarak artıyor. Böyle bir durum ancak yoksullaşmayla tarif edilebilir.Emekliler ve çalışanlar olarak "enflasyona ezdirilmediğimizi'' söyleyerek verilen maaş ve ikramiye zamları hiçbir ihtiyacımızı karılamaya yetmiyor. Paramız değer kaybetmeye devam ediyor. Satın alma gücü hızla düşüyor, azalıyor. Yaşlı ve emekli olarak hiçbir sosyal faaliyette bulunamıyoruz. Aile içi huzurumuz bozuluyor. Oysa huzur içinde bir yaşlılık yaşamak hepimizin hakkı. Bu hak, devletin ve yerel yönetimlerin bizler için yapmak zorunda oldukları temel bir görev ve sorumluluktur. Bu sorumluluklarını yerine getirmelerini istiyor ve bekliyoruz.

E5A1D1Ab 6437 4836 8058 A251F7Ef1E38

Bu yaşananlara kader diyemeyiz. Bunun sebebi bizi yönetenlerin bilgisizliği, yetersizliği ya da cahilliği de değildir. "Ne yaşıyorsak tamamı önceden hesaplanmış politikaların sonucudur" diyebiliriz. Bu nedenle eldeki borç para ancak birkaç seçkinin zenginleşmesi yönünde harcanmaktadır. Bu politikalar sonucunda Zengin daha zengin yoksul daha da yoksul hale gelmektedir. Orta sınıf yok olmaktadır. Yoksullukta eşitlik sağlanmaya çalışılmaktadır.

D271B100 84Be 40E9 A2Ec 0F9C9A807Fda

Ülkemizin sürekli borç para arayan bir ülke durumuna gelmesi nedeniyle uluslararası sermayenin isteklerine karşı dik durabilmesi mümkün değildir.

Yaşadıklarımızı kader olarak göstermeye çalışmak, yaşadığımız zorlukları bir sınav, imtihan olarak göstermeye çalışmak, yönetenlerin bizlere değer vermediklerini göstermektedir. Yandaş şirketlerin büyük miktarlardaki vergi borçları silinmekte, dolaylı vergiler arttırılarak fatura bizlere ödetilmektedir. Oysa, adil paylaşım düşüncesi ile tespit edilen politikalar uygulansa hem bizler hem de ülke daha kısa süre içinde bulunduğumuz badireden kurtulabiliriz.

Tüm toplum olarak canımızı yakan Erzincan İliç'teki altın madeninde yaşananlar uygulanan yanlış politikaların bir örneğidir. Yönetenlerin vatandaşına değer vermediğini göstermektedir. Benzer bir felaket birkaç yıl önce Şebinkarahisar ilçemizde de yaşanmış, çöken barajdan toprağa karışan ağır kimyasallar Kelkit vadisine ve oradan da Kılıçkaya Barajına ulaşmıştı. TEMA vakfının Ağustos 2022 tarihli araştırma raporuna göre bu tehlikeli durum yetişkinler için 'dikkat çekici, çocuklar için ise 'yüksek kanser Riski' taşımaktadır.

Samsun-Ordu kara yolunda 5 araç birbirine girdi Samsun-Ordu kara yolunda 5 araç birbirine girdi

959Ea582 4C57 4907 A786 968B5B5B025D

Kısaca kazananlar uluslararası maden şirketleri olmakta, canlarını kaybedenler biz olmaktayız. Ülke kalkınmasını sağlamak amacıyla hazırlanması gereken, TARIM YASASI, TOPRAK YASASI, TOHUM YASASI, KOOPERATİFLER YASASI, MADEN YASASI, İHALE YASASI, TAHKİM YASASI vb. gibi yasaların uluslararası şirketlerin çıkarlarına uygun hazırlanması, insanlarımızı kendi memleketinde köle gibi çalışmak zorunda bırakmıştır.

Ülkenin yönetimi, devlet kasasını doldurmak için gelir artırıcı önlemler olarak; çalışanların vergisini artırmak, emeklilerin aylığından kısmak, KDV- ÖTV-MTV gibi tüketimden alınan vergi ve cezaları artırmak yoluna gitmiştir.

Biz EMEKLİLER DAYANIŞMA SENDİKASI olarak olan bitenin farkındayız.

39Dc6F7A 8218 4Cae 9Bfc 8Afb83D0F8C1

Bize, zor yaşam koşullarını dayatan yönetim anlayışı yerine insanca yaşamanın koşulu olan DEMOKRATİK YAŞAMIN önünün açılmasını ısrarla istiyoruz.

Yerelde katılımcı bir yönetim için, 5393 sayılı Belediyeler Kanununun 76.maddesi gereğince KENT KONSEYİ kurulmasını istiyoruz. Yaşadığımız yerde bizler için sosyal yaşam merkezi yapılmasını istiyoruz. Ulaşım da kolaylık istiyoruz. Yoksulluğu değil zenginliği hak ettiğimizi çok iyi biliyoruz.

09F9Aaa4 92C5 4359 B539 7E878167Ce26

Ne ülkemizin ne de bizlerin yoksullaştırılmasını kabul etmiyoruz.

"Muhtaç ihtiyaç sahibi" olan emekliler olarak görülmeyi ret ediyoruz.

Emekliler ödedikleri prim karşılığı olarak hak sahipleridir. Hakkımızı istiyoruz.

Bizi huzur ve refaha kavuşturacak olan yönetim DEMOKRASİDİR.

Toplumun dar alanlarda yönetilmesi girişimlerinin geleceğimiz için tehlike arz ettiğini tüm halkımızın

bilmesini isteriz.

Editör: Ayaz Bekdemir