Giresun Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (GESOB) Başkanı Ali Kara, Ordu-Giresun havaalanına ilişkin bazı açıklamalarda bulundu.
Başkan Kara, "Havaalanımız faaliyete geçtiğinde herkes bir coşkulu, herkeste bir heyecan hakimdi. Artık Giresun’dan Trabzon’a gitmeye gerek kalmayacak, Ordu’dan Samsun’a gitmeye gerek kalmayacak düşüncesi içerisinde havaalanımız faaliyete geçti. Bu geçiş süreci içerisinde heyecanımızdan bazı olayların farkına varamadık.
Burada bir rakam hesabı yaptık ve ben bu durumu Sayın Bakana da ilettim. Ordu-Giresun Havaalanı yetkilileri ile karşılıklı konuşarak görüşerek brifing aldık. Ondan sonra Trabzon, Rize ve Samsun’daki dostlarımızı aradık bir rakam ortaya çıkarttık. Bizim havaalanımızda sadece Ankara’ya bir sefer ki oda saatlerin uygun olmaması nedeniyle sefer sayılarında yolculuğu azaltarak bu kadar büyük rakama rağmen niye bu kadar oluyor diyerek kafamızdaki sorunun cevabını aradık. Ve şunu gördük. Ordu 764.886 nüfuslu, gurbetçisiyle 1.371.766, Giresun 453.868 nüfuslu, gurbetçisiyle 1 milyon 26 bin nüfusu var. İki ilin nüfusu gurbetçisiyle 2. 398. 20. Trabzon’un nüfusu 821. 659. Trabzon’da Ankara’ya günlük üç buçuk ve beşerli 9.30 ve 20. Rize’den iki uçuş. 2 milyon 398.000 nüfuslu bir havaalanının Ankara’ya bir seferi (ki o da her gün olmamak kaydıyla) O da büyük bir mücadele ile gerçekleşti” ifadelerinde bulundu.
Giresun’da özellikle 8 tane ilçenin Trabzon’daki hava yollarını tercih ettiğine dikkate çeken Kara, “Trabzon’da uçuş saatlerinin çok uygun olması, zaman zaman Ordu- Giresun Havalimanı’ndan daha avantajlı olması nedeniyle Eynesil, Görele, Çanakçı, Tirebolu, Güce, Doğankent, Espiye ve Yağlıdere ilçelerimiz tercihini Trabzon’dan yana yapıyor. Ben de olsam yaparım. Çünkü yolcu saatleri uçuş saatleri çok uygun. Biz Rize’de niye iki tane uçuş var diye gocunmuyoruz. Hatta onları tebrik ediyoruz. Yani gözümüzün bir tanesi miyop da olsa katarak da olsa bizim olsa. Bizde de iki sefer olsa yani sabah 8:30 ile akşam 20:30 seferi olsa insanlar Ankara’ya gittiğinde işini görse. Geri döndüklerinde yorgunluk, argınlık, uykusuzluk gibi sıkıntılar çekip bir gün sonrasını ziyan etmese. Öğretim görevlilerinin sabahtan gidip akşamdan dönebileceği bir imkan sağlansa. Bu ifadeleri gündeme getirmekte kim neden rahatsız olur. Neden gocunur anlamıyorum.” dedi.
