Hangi belgeselde izlemiştim hatırlamıyorum. Üzerinden epey zaman geçti.

Kumarın ne kadar zararlı, insanlar üzerinde maddi ve manevi onarılmaz yaralar açtığı, toplumsal bir sorun olduğunun işlendiği bir programdı.

Evet kesinlikle bir hastalıktı ve tedavi edilmeliydi.

Çekim, tedavi merkezlerinden birisinde yapılmıştı. Klinik gayet modern, tüm dünyada olduğu gibi teknik ve psikolojik metotların kullanıldığı pozitif bir ortamda hastalara yardımcı olmaktaydı.

Öncelikle sorumlu doktorların, hemşirelerin, hasta bakıcıların, yapılan tedavi ve bu modern klinik için söylemiş oldukları olumlu görüşlerin görüntülerinden sonra sıra hastaların görüşlerine gelmişti.

Hastalar bu illete nasıl başladıklarını, hayatlarında maddi manevi nasıl zararlara uğradıklarını, böyle bir klinikte tedavi gördükleri için ne kadar şanslı olduklarını ve güzel günlerin kendilerini beklediklerini içeren hoş şeyler söylediler.

Belgeselin son bölümündeyse programın sunucusu bir erkek kumarbaza mikrofon uzatarak kumar tutkusunu bir cümle ile ifade etmek isterse neler söyleyebileceğini sordu.

Kumarbazın verdiği cevap, bir saatten fazla süren belgeseli içerik bakımından tek bir cümle ile özetliyordu.

"Kardeşim sen beş kart arasına kupa kızı çekmenin tadını biliyor musun?"