FİLENİN SULTANLARI HIZ KESMİYOR

RAKİP KİM OLURSA OLSUN YENİYOR

Önüne kim çıkarsa çıksın;

Vurduğunu yere deviriyor...

Ve üstünlüğünü kabul ettiriyor...

2024 Paris Oyunları Elemelerinde;

Porto Riko; 3-0

Bulgaristan; 3-0

Peru; 3-1

Arjantin; 3-1

Kem gözlerden uzak;

Öylesine bir tempo tutturdular...

Öylesine güzel uyum sağlıyorlar...

Rakipleri kim olursa olsun;

Seriye bağladılar...

Adeta tespih tanesi gibi ipe diziyorlar!

Maça çıkarken veya oyun sırasında;

Kendilerini nasıl konsantre ediyorlar?

Neyi ve kimleri düşünerek sahaya çıkıyorlar?

Kimilerini mutla etmek isterken;

Kimlere derinden derine mesaj vermek istiyorlar?

Şimdilik 'Filenin Sultanlarından' başka kimse bilmiyor...

Ancak şu tahminler yapılabiliyor;

"Bak, ahlakı bedende ve belden aşağıda arayan ve düşünen yobaz efendi!...

Ahlaki değerler bez parçalarıyla ölçülmez...

Yani, ahlakı ve ahlaksızlığı bez parçası örtmez...

Ahlak denilen değer;

Beyinde ve yürektedir...

Hacı Bektaşi Velinin sözü olan;

"Eline, beline diline sahip ol" sözünü içselleştirmektedir...

Filenin sultanları gösterdikleri başarılarla demek istiyor ki;

'İkide-bir bedenimiz üzerinden bizlere 'ahlak dersi' vermeye çalışan yobaz efendi!...

Sen bizim giydiğimiz ay-yıldızlı formanın altında -kendine vazife çıkarıp-ahlak arayacağına...

Önce 'sarıklı ahlaksızlara' ahlak fetvası vermelisin...

Yani, önce içinizdeki ahlaksızlara fetva verip temizlemelisin...

Örneğin;

İsmailağa cemaatinden bir yobazın 6 yaşındaki kızını 29 yaşında bir başka yobazla evlendirilmesine karşı çıkmalısın...

Toplumsal ve geleneksel 'ayıptan' öte 'günah' saymalısın...

Ey yobaz efendi;

Sen bizim bedenimizin günahını-sevabını bir tarafa bırak...

Ensar Vakfında yaşları 8 ile 10 yaş arası değişen 45 çocuğa cinsel istismara maruz kaldığını bizlere unutturmaya çalışma...

Siz unutturmaya çalışsanız da;

Erzurum'da 7 çocuğun Diyanete bağlı bir Kursta cinsel istismara uğradığını toplum unutsa da 'bizler unutmadık' diyerek sahaya çıkıyor herhalde Filenin Sultanları...

Üstelik verdiğimiz örnekler bu kadar da değil...

Daha buna benzer onlarca örnek var sıralanacak...

Her neyse...

Tekrar konuya geri dönecek olursak;

Filenin Sultanları veya Atatürk'ün kızları hız kesmiyor...

Giydikleri ay-yıldızlı formayı terleterek hakkını veriyor;

Karşısına hangi ülkenin takımı çıkarsa-çıksın yeniyor...

Dünyanın tüm dikkatlerini şu sıralar üzerinde topluyor...

Ve bu başarıdan;

Ülkenin yarıdan çoğu mutlu oluyor...

Bir avuç yobaz takımı da mutsuzluğu yaşıyor...

Ve bu mutsuz yobazlar;

'Filenin Sultanları' tanımlamasından daha çok 'Atatürk'ün Kızları' denmesine çok bozuluyor...

Kim bilir;

Bildiklerini sanmıyorum da...

Atatürk'ün kadınlar için söylediği;

"Kadınlarımız için asıl mücadele alan, asıl zafer kazanılması gereken alan 'biçim ve kılıkta' başarıdan çok; ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır." sözünden hoşlanmayabilirler...

Özetlersek;

Filenin Sultanlarının gösterdiği bu başarıyı, takım kaptanı Eda ERDEM'in daha önce şampiyon olduklarında o tüyler ürpertici duygusal konuşmayla sohbetimizi bitirmek istiyorum...

Sizlerin de bildiği gibi;

A Milli Kadın Voleybol Takımımız Avrupa Şampiyonu olduğunda Federasyon Başkanı;

"Şampiyonluk için ne versek az...

Pirim olur, başka bir şey olur...

Tüm özel isteklerinizi yerine getireceğiz...

Salonda işiniz bitti, şimdi söz sırası sizde" der İtalyan hocaya...

İtalyan hoca da;

"Bu konuda konuşması gereken oyuncularım" deyince...

Takım Kaptanı Eda ERDEM şu tarihi konuşmayı yapar;

"Atatürk'ün sporcu kızları, ülkesi adına kazandıkları başarıyı pazarlık konusu yapmaz...

Ne prim ister, ne de başka özel bir şey...

85 milyona yaşattığımız mutluluk bize yeter..." der...

Bu sözleri duydunuz mu ey yobazlar!

Duydunuzsa; bu sözlerden bir ders çıkardınız mı?

Veya da ne bilim ben, azda olsa utandınız mı?

Son söz;

Başarınız daim olsun kızlar...

Sizler yeter ki başarılı olun;

Bu toplum sizi ayakta alkışlar...