Bence dünyanın en zor problemi ve çözülmesi imkansız denklemi;

dolmuş şoförü güzel arkadaşımızın "- Bir kişi alır mısınız?" cümlesinden sonra uzatılan bütün para ile verdiği mücadeledir.

Tabi bu arada umutsuzca bozuk yok mu diye sorulurken aşağıda ki satırları okumanıza sebep olan cevabı verir yolcumuz "- Yok!"

Sol eli direksiyonda, gözleri yolda ama arda sırada kısacık bakışlarla dikiz aynasına bakarak sağ elini arkaya doğru uzatır.

Artık avuçlarındadır iki yüz liralık banknot.

Öncelikle iki yüz lirayı yüzer liralık iki ayrı banknot yapmak için sağ arka cebinden cüzdan çıkarılarak iki eli direksiyon üzerinde ve cüzdanı da aynı anda kullanılarak ve yanlızca dolmuş şoförlerinin sırrını bildiği el hareketleri ile iki yüz liralık cüzdanda, iki ayrı yüzlük sağ elde kalacak şekilde ilk bölüm tamamlanır.

Sağ eldeki yüz liralık kağıt para sol gömlek cebine doğru hareket ederken yine büyük bir maharet ve el çabukluğu ile iki adet elli liralık olmuştur.

Güneşliğin içindeki o günkü hasılatın bulunduğu deste alınarak iki yirmilik bir onluk gözle kaş arasında direksiyonun bulunduğu sol elin parmakları arasında yerini almış, diğeri tekrar yerine konularak güneşlik kapanmıştır.

Direksiyon tutan eller yer değiştirirken sol gömlek cebinde onluk ise sağ elin parmakları arasındadır artık.

Aynı elle göstergelerin üzerindeki kapalı bölmeye atılan on liralık nasıl olduğu bilimsel olarak asla açıklanamayacak şekilde iki adet beşlik olmuş ve ön cam ile torpido arasına yerleştirilmiş olan bozuk paraların konulduğu dört ayrı gözden alınan iki adet bir liralık bir adet elli kuruşluk madeni para ile son bir defa daha sayılarak ve bozuk paralar üste gelecek şekilde olayın başlangıç da ki hareketlerle gözler yoldan ayrılmadan seslenilir arkaya "- İki yüz lira üzeri"

Cevap gecikmez;

- Müsait bir yerde bırak abi.