Kedilerin bakımında en büyük destekçisinin eşi olduğunu kaydeden Aydemir, eşinin emekli maaşının kedilerin aylık masrafına yetmediğini söyledi.
Kendi çocukları olmadığı için çocuk sevgisini kedilerde bulduğunu ifade eden Hanife Aydemir, “Ben hayvanları çok seviyorum ama benimki aşırı bir sevgi. Sokakta bir kedi görsem sanki onu almam gerekiyormuş gibi hissediyorum. Yavruları bir araya topluyorum çünkü sokakta yapamayacaklarını düşünüyorum. Küçük oldukları için kendileri yiyecek bulamayabiliyorlar. Kendi çocuklarımız olmadığı için bütün sevgimizi onlara verdik. Kedilerin bakımında en büyük destekçim elbette eşim. İki katlı olan evimizin bir katını kedilere ayırdık. Soğuk havalarda üşümesinler diye dahi sobalarını yakıyoruz. Evimizin çocukları gibi. Onları bırakıp bir yere gidemiyoruz. Çarşıya pazara gitsek kediler kapıda dönüşümüzü bekliyor buluyoruz. Hemen yolumuza koşuyorlar, üzerimize atlıyorlar. Kedilerimizi bırakıp bir hısım akrabaya yatıya kalmak için gidemiyoruz” dedi.
3 kediyi sahiplendi, onlarca kedi sahibi oldu
Vefat eden akrabasının kedilerine sahiplenmeyle bugün onlarca kedi sahibi olduğunu da anlatan Aydemir, ” Yaklaşık 10 yıl önceydi. Komşumuz olan akrabamız vefat edince sahipsiz kalan 3 kedisini ben bakmaya başladım. Kedi sevgisini fark edince etraftaki kedileri de fark etmeye başladım. Evimiz müstakildi, bahçemiz vardı. Kedim için bahçeye mama koyuyordum. Başka kedilerde gelmeye başladılar. Aradan geçen zaman içerisinde bir baktık ki kediler 100’ü bulmuş. Bu kedilerin 50’si, 60’ı bizim kedilerin yavrulamasıyla çoğalsa da geri kalanlar köydeki sahipsiz kedilerdir. Onlar da bizim kapıya alışınca kendi kedilerimiz gibi bakmaya başladık. Şimdi ne kediler bizi ne de biz kedileri bırakamıyoruz. Onları hem seviyorum hem de acıyorum. Bir kedi dışarda, sokakta kalsa nerede kalacak, nasıl karnını doyuracak diye düşünmeden edemiyorum” diye konuştu.
Hayvanseverlerden destek bekliyoruz
Kediler çoğaldıkça bakımının da zorlaştığını söyleyen Aydemir, “Kediler artık hem bizi hem de komşularımızı rahatsız etmeye başladı. Ne kadar köyde yaşasak da, müstakil evimiz olsa da rahatsız olan komşularımız oluyor. Bu yüzde kedileri kısırlaştırmak istiyoruz. Ayrıca ekonomik olarak da zorluk çekiyoruz. Kendimizden tasarruf edip kedilere masraf yapıyoruz ama yine de yetişemiyoruz. Bu yüzden hem hayvanseverlerden hem de barınağı olan belediyelerden yardım bekliyoruz. Kısırlaştırılması ve kedi maması konusunda destek olunmasını bekliyorum” şeklinde konuştu.
Bakımları ekonomik olarak zorlaştı
Emekli maşını kedilere yetiştiremediğini anlatan Hanife Aydemir’in eşi Mehmet Aydemir ise “Biz hayatımızı neredeyse kedilere göre ayarlamaya başladık. Yemiyor, yediriyoruz. Kediler var diye bir yere gidemiyoruz. Aldığım emekli maaşım olmasa kedilere bakamayacağız. Kedilerin haftalık masrafı bin lirayı buluyor. Günlük aldığımız sütü, yoğurdu, makarnası, kedi maması haftalık bin lira tutuyor. Artık maddi açıdan kedilerin bakımına biz de yetişemiyoruz. Bu yüzden hem kısırlaştırmak istiyoruz hem de birazını barınaklara bırakmak ya da sahiplenmek isteyenlere vermek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
