"AKP'nin çayı ve ÇAYKUR'u yok edecek kanun tasarısına geçit vermeyeceğiz"

AKP tarafından meclise sunulan fakat gelen tepkiler üzerine komisyondaki görüşmeleri ileri tarihe bırakılan Çay Kanunu teklifinin Çay sektörü ve Çay üreticisi için çok tehlikeli maddeler içermekte olduğu ifade edilen açıklamada:

“Kanun teklifinin görüşmelerinin ertelenmesi tehlikenin yok olduğu anlamına gelmez. Aslında bu kanun teklifi çay sektörüne ve çay üreticilerine ikinci saldırıdır. İlk saldırı o zamanki UÇK Başkanı Ali Bayramoğlu tarafından hazırlanmış ve gelen tepkiler üzerine geri çekilmiştir. Her iki kanun teklifinin kaderi de aynı olmuştur. Kanun teklifini hazırlayanlar kanun teklifini sahipsiz bırakmışlardır. Kanun teklifi görüşmelerinin ertelenmek zorunda kalması bir başarıdır. Ama tehlike geçmiş değildir. Çünkü bu ikinci girişimdir. Demek ki niyetten vaz geçilmemiş. Niyet belli Çay tarımını ele geçirmek” yer alıyor.

"Dün taslağı oluşturanlar bugün taslağa cami avlusuna bırakılan bebek muamelesi yapıyor"

Ardından AKP’nin getirmeye çalıştığı kanunun sözleşmeli tarımı esas aldığı, bakanlık tarafından ruhsat verilmeyen çay tarlalarından toplanan çayların hiçbir şekilde satışı olmayacağı, yaş çay üreticisinin kendi tarlasında köleleştirileceği söylenen açıklama şu şekilde devam etti:

“Bugün AKP’nin getirmeye çalıştığı kanun, taslağın oluşturulmasında rol oynayanlar tarafından adeta ‘Cami avlusuna bırakılan bebek’ muamelesi görmektedir. UÇK Başkanı Erdoğan bile kanun teklifine gelen tepkiler üzerine ben hain değilim diye açıklama yapmıştır. İlginçtir. Yorum yapmak istemeyiz ama sormadan edemeyiz Hain kim? Bu söz konunun önemini ortaya koymuştur ve bizlerin bundan sonraki süreçte de bu konuyu sonsuza kadar ortadan kaldıracak şekilde mücadele etmemizi gerektirmektedir. Çünkü doğrudur bu kanun teklifi Çay sektörüne çay tarımına, çay üreticilerine, ÇAYKUR’a ve ÇAYKUR çalışanlarına ihanettir. Üreticinin ve ÇAYKUR’un menfaatine tek bir madde içermeyen bu kanunda işletmelere A, B, C sınıflandırılması yapılarak ruhsat verileceği yazılmış. ÇAYKUR’u A lisanslı işletme haline getirerek özel çay fabrikalarından farklı olarak sahip olduğu ‘Çay Tarımı’ üzerindeki denetleme ve düzenleme görevi elinden alınmak isteniyor. Bu da neye sebebiyet veriyor? ÇAYKUR’u bölgede çalışan özel bir firma haline getirip varlık fonuna tamamen satılması demektir.”

"AKP'nin çay kanununda çay parası ödemelerinin 6 ay sonra yapılmasının önü açılıyor"

CHP’nin vermiş olduğu üreticiyi ve ÇAYKUR’u koruyan ‘Çay Kanunu’ nu AKP ve MHP milletvekillerinin reddettiği ve ardından AKP’nin kendi ‘Çay Kanunu’ taslağında çuvalladığı söylenen açıklama şu şekilde devam etti:

“AKP’li milletvekillerinin altında imzasını atmış oldukları kanun taslağında özel sektörün üreticiye yaş çay parası ödemesini 6 ay içinde yapabileceği yazılmış. Bu üreticinin emeğinin karşılığını 6 ay sonra almasının önünü açmak demektir. AKP’nin reddettiği bizim kanun önerimizde ise bu bir ay içerisinde şu anda ÇAYKUR’un yaptığı gibi ödenecek diyoruz. Bugün iktidar sahiplerinin yaptığı gibi tarlaya girmeden kısa bir süre önce üreticiye kazanacağı parayı söylemek üreticinin emeğine yapılan en büyük saygısızlık olur.”

"AKP'nin çay kanunu bölgedeki çay  tarımını ve sanayisini yok olmakla karşı karşıya bırakacaktır"

Özel çay fabrikası sahiplerinin yönetiminde bulunduğu Ulusal Çay Konseyi’nin yaş çay alım fiyatını belirleyeceği belirtilen kanunda üreticiyi destekleme primleri hakkında bir ifade bulunmadığını açıklanan CHP’li başkanların ortak açıklaması şu şekilde devam etti:

“Cumhuriyet Halk Partisi’nin hazırlamış olduğu kanunda, o yıl açıklanan yaş çay alım fiyatının en az yüzde onu olmak şartıyla yaş çay üreticisine destekleme primi ödenecek diyoruz. Örneğin yaş çay taban fiyatı 10 tl olduğunda destekleme 1 tl olacak. Lakin AKP’nin kanununa baktığımızda özel işletmeler için üretilen çayın yüzde 10’u kadar ithal çay alımı yapmasına izin veriliyor. ÇAYKUR’ a A lisanslı işletme statüsü verileceği için bu madde ÇAYKUR’un dışarıdan kuru çay ithal etmesinin önünü açacak. Bunun sonucunda aldığımız ithal çaylar hem Türk çayının değerini düşürecek hem de bölgede ki çay tarımını ve sanayisini yok olmakla karşı karşıya bırakacak, dünyanın en çok çay tüketen ülkesi olan Türkiye’yi çayda dışa bağımlı bir hale getirecektir.”

"Tüm arkadaşlarımız ev ev gezip AKP'nin çayı ve ÇAYKUR'u yok etme kanununu anlatacaklar"

Bugün Rize, Artvin, Trabzon ve Giresun İl ve ilçe örgütlerinin temsilcilerinin katılımıyla birlikte AKP’nin meclise sunmuş oldukları Çay Kanunu ve Cumhuriyet Halk Partisi tarafından Meclise sunulan, AKP ve MHP oylarıyla ret edilen Çay Kanunu hakkında bilgilendirme toplantısı yaptıklarını söyleyerek sonlandırılan açıklamada:

“Tüm arkadaşlarımız ev ev köy köy gezip çay üreticilerimize AKP’nin çayı ve ÇAYKUR’u yok etme kanununu ve bizim kanun teklifimizi anlatacaklar. Kararlıyız Çay tarımını yok edecek çay Üreticisini köleleştirecek ÇAYKUR’u yok edecek Çay tarımından devletin elini çektirerek özel sektöre devredecek bu kanun teklifine geçit vermeyeceğiz. Bu kanun teklifinin yasalaşmasına izin vermeyeceğiz. Ve söz veriyoruz CHP İktidarında Çay Üreticisini koruyacak Çayda taban fiyat uygulamasını gerçekleştirecek ÇAYKUR’u koruyacak ÇAYKUR’u Varlık Fonundan çıkartacak üreticiyi sözleşmeli köleliğe mahkûm etmeyecek devletin sorumluluğunu ortadan kaldıramayacak Çay Kanunu bizler çıkartacağız.” söylendi.

Eşref Bodur'u Kaybettik Eşref Bodur'u Kaybettik

CHP Rize, Artvin, Trabzon ve Giresun İl Örgütleri Adına,

Saltuk Deniz CHP Rize İl Başkanı

Ahmet Biber CHP Artvin İl Başkanı

Ömer Hacısalihoğlu CHP Trabzon İl Başkanı

Gültekin Uzunalioğlu CHP Giresun İl Başkanı