BOLKESEDEN NUTUK ATANLAR
TURİZMDEN MEDET UMANLAR
En önemlisi de;
İlimizin tanımını 'cennet' olarak tanımlayan yönetsel makamlar...
Önce çevrisinin temiz olup-olmadığına bir baksınlar...
Ondan sonra hava bassınlar...
Sevgili dostlar,
Değerli canlar,
Bugünkü sohbetimiz;
Görselde paylaştığım fotoğrafın bulunduğu yer üzerine sohbet yapmak istiyorum...
Fotoğrafta gördüğünüz 'çöp manzaralı' yeri merak ediyorsanız hemen söyleyeyim;
Giresun Ada'sının tam karşısında...
Yapay 'çöp dağının' hemen yanı-başında...
Aksu Festivalinin yapıldığı alanın Keşap tarafında...
Yani, herkesin konuklarını çay-kahve içirmek için götürdüğü 'Tor Burnu Çay Bahçesinin hemen altında uzanan çöplük sahilidir görselde gördüğünüz alan...
Bilenler, görenler ve yaşayanlar bilir bilmesine de...
Biz, bilmeyenler için söyleyecek olursak;
İlimiz Giresun coğrafyası 'cennet' tanımı yapacak kadar güzeldir...
Doğu Karadeniz bölgesinde tarihi kökenleri milattan önceye dayanan tek Ada'sıyla...
Birbirinden güzel manzaralara sahip yaylalarıyla...
İl merkezindeki tarihi 'Kalesi' başta olmak üzere;
Birçok ilçemizde 'tarihi kaleler' ve 'kemer köprüleri' diğer tarihsel kalıtlarıyla...
Her on adımda rastlanan soğuksu kaynaklarıyla...
Ağaçların birbirine sarmal olduğu gür ormanlarıyla..
Denizden dağlara doğru yükseldikçe ciğerleri dolduran tertemiz havasıyla...
Yaylalarda yatıp-yuvarlanacağınız yemyeşil çayırlarıyla...
'Cennet' tanımı yapılacak kadar ve inkar edilmeyecek kadar güzeldir ilimiz Giresun'un coğrafyası...
Güzeldir 'güzel' olmasına da;
'Tanıtma' konusunda başkaları kadar başarılı olamamışızdır...
Eğer söz konusu 'turizm' olunca;
Yönetsel erklerimiz bol-keseden nutuk atmışlardır...
Hatta ve hatta bu konuna uzman olmasalar bile mangalda kül bırakmamışlardır...Vs. Vs...
Ancak iş uygulamaya gelince;
Törende konuşulan 'turizm' konusu törenlerde kalmıştır...
Bir dahaki törene kadar 'turizm konusu' rafa kaldırılmıştır...
Örneğin;
Başta 'Kümbet' olmak üzere 'tanıtımı' Şenliklerle ve Festivallerle yapılan diğer yaylalarımızı ele alalım...
Şenliklerin yapıldığı gün;
Devleti temsil edenlerden, yerel yönetimleri temsil eden bütün protokol zevatı bir an önce 'altyapıların' tamamlanacağından söz eder...
Ancak;
Sıkıştığınızda gidecek bir tuvalet bulamazsınız...
Bulsanız da pislikten içeri giremezsiniz...
Hadi mayınlara basa basa içeri girdiniz diyelim;
Bu seferde kıçınızı temizleyecek su aramaya başlarsınız...
Diğer taraftan diyelim ki;
Herhangi bir ağaç kümesinin altına veya çayırların bir köşesine 'Piknik Sofrası' kuracaksınız...
Bu seferde önceden bırakılmış çöpleri temizlemek zorundasınız... Olumsuzluklar listesini daha uzatmayalım...
Ve özetleyerek tekrar şu 'Tor Burnu Çay Bahçesinin' altındaki çöp ve çöplük konusuna bağlayalım;
İl merkezimizde dışarıdan gelen konuklarımızı götürdüğümüz yerin birisi de Giresun Ada'sının tam karşısında bulanan Tor Burnu Çay Bahçesi...
Dışarıdan gelen konuklarımızın buraya götürmemizin nedeni;
Çay-kahve içerken karşımızda üzeri yemyeşil örtüyle kaplı Ada'yı izleyerek, yan tarafta Aksu deresinin şırıltısını dinleyerek sürdürülen sohbetlerin tadı daha güzel oluyor...
Güzel oluyor olmasında;
Sağ tarafında yıllardır dökülen çöplerden oluşan yapay 'Çöp Dağından' zaman zaman pis kokular geliyor...
Başını öte tarafa çevirsen;
Bu seferde (Görselde gördüğünüz) manzara gözlerinizi yoruyor...
Yani, ilk defa ilinize gelen konuğunuzun yanında yüzünüz kızarıyor ve insan utanıyor...
Ve uzun sözün özü;
Aksu derisi dağlardan getirdiği atıkları denize teslim ediyor...
Denizde bu istemeği atıkları zamanla kıyıya savurup atıyor...
Ve sahilin üzerinde kirli bir görüntü yaratıyor...
Sorularla sonlandıracak olursak;
Başta insanlar olmak üzere, bu doğanın yarattığı çevre kirliliğini hangi kurumların temizlemesi gerekiyor?
Sahil Güvenliğin mi?
Hizmet alanına giren belediyenin mi?
Turizmle ilgilenen devlet biriminin mi?
Özel İdarenin mi?
Veya da ne bilim ben;
Başka illerde ve turizm bölgelerinde bu çevre temizliği işini kimler ve hangi kurumlar yapıyor?
Bu konuda birileri beni aydınlatırsa memnun olurum...
Kalın sağlıcakla...
Yorumlar